of.ozankaya@isnet.net.tr
Donald Trump’ın Göçmen Politikaları, İnsan Hakları İhlalleri ve Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro’nun Eleştirileri.
30 Ocak 2025 19:34:50
Donald Trump’ın başkanlık döneminde uyguladığı göçmen politikaları, uluslararası insan hakları normlarına aykırı bulunmuş ve geniş çaplı eleştirilere maruz kalmıştır. Trump yönetimi, düzensiz göçmenleri suçlu gibi gösteren bir söylem geliştirerek, sınır dışı edilme süreçlerini sertleştirmiştir (DergiPark, 2025). Bu politikalar, Latin Amerika ülkeleriyle, özellikle Kolombiya ile diplomatik gerginliklere neden olmuş ve Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro’nun ağır eleştirilerine yol açmıştır (MarineDeal News, 2025). Akademisyenler ve siyasetçiler, Trump’ın göçmen karşıtı politikalarının ABD’nin küresel itibarına zarar verdiğini ve insan hakları ihlallerine sebep olduğunu vurgulamaktadır (Anadolu Ajansı, 2025).
Trump’ın Göçmen Politikaları ve İnsan Hakları İhlalleri
Trump yönetimi, özellikle ABD-Meksika sınırında göçmenlere yönelik sert önlemler alarak, sınır güvenliğini artırma bahanesiyle göçmenlerin temel haklarını ihlal eden politikalar yürütmüştür. Bunlardan en bilineni, ABD-Meksika sınırına inşa edilmesi planlanan duvar projesidir. Bu proje, göçmenlerin ABD’ye girişini engellemek için fiziksel bir bariyer oluşturmayı amaçlamış ve büyük tartışmalara neden olmuştur (DergiPark, 2025).
Ayrıca, göçmen ailelerin sınırda ayrılması politikası, özellikle çocukların refakatsiz olarak gözetim merkezlerine yerleştirilmesi nedeniyle uluslararası kamuoyunda büyük tepki çekmiştir. Human Rights Watch’a göre, Trump yönetimi altındaki sınır dışı uygulamaları, göçmenlerin insan onuruna aykırı muamele görmesine yol açmıştır (HRW, 2025).
Göçmenler, Guantanamo gibi gözetim merkezlerinde tutulmuş ve insani olmayan koşullara maruz bırakılmıştır.
Uluslararası Af Örgütü, bu politikaların insan haklarını ihlal ettiğini belirterek, Trump’ın ikinci döneminde bu tür uygulamaların gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulamıştır (Amnesty International, 2025). Benzer şekilde, The Times gazetesi, Trump’ın “göç suçu” kavramını kullanarak göçmenleri ulusal güvenlik tehdidi olarak gösterdiğini ve bunun uluslararası tepkilere yol açtığını yazmıştır (The Times, 2025).
Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro’nun Eleştirileri
Trump yönetiminin göç politikaları, Latin Amerika’da büyük yankı uyandırmış ve Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro tarafından sert bir şekilde eleştirilmiştir. Petro, özellikle ABD’nin sınır dışı edilen Kolombiyalı göçmenlere yönelik muamelesini eleştirerek, bu uygulamaların Nazi Almanyası’nın toplama kamplarını andırdığını ifade etmiştir. Petro, “Almanların 1943’te yaptıkları hatayı tekrar edip etmediklerini sorgulamak gerekir; çünkü onlar da trenleri ve demiryollarını kullanarak vagonlar dolusu Yahudi, sosyalist ve komünisti toplama kamplarına götürüyordu” demiştir (MarineDeal News, 2025).
Petro’nun tepkisinin temel sebeplerinden biri, Trump yönetiminin Kolombiya’dan gelen göçmenleri sınır dışı ederken onlara potansiyel suçlu muamelesi yapmasıdır. Yirmidört TV’ye göre, Petro bu politikaları ahlaki açıdan kabul edilemez bulmuş ve sınır dışı edilen çocukların durumuna dikkat çekmiştir. “Sayın Trump, 42 Kolombiyalı çocuğa suçlu olduklarını nereden söyleyecek?” diyerek, ABD’nin göçmen politikasının zalimliğini gözler önüne sermiştir (Yirmidört TV, 2025).
Trump Yönetimi ve Kolombiya Arasındaki Diplomatik Kriz
Kolombiya hükümetinin ABD’nin sınır dışı uçuşlarını kabul etmeme kararı, Washington ile Bogota arasında diplomatik bir gerilime neden olmuştur. New York Post’a göre, Trump yönetimi Kolombiya’ya misilleme olarak ülkenin ABD’ye yaptığı ihracata %25’lik acil durum tarifesi uygulamıştır (New York Post, 2025). Bu karar, Kolombiya’nın ekonomi politikalarını da doğrudan etkileyerek iki ülke arasındaki ticari ilişkileri zedelemiştir.
Bu diplomatik kriz, Trump’ın göçmen politikalarının yalnızca ABD içinde değil, uluslararası düzeyde de ciddi sonuçlar doğurduğunu göstermektedir. El Tiempo gazetesi, Kolombiya’da ABD’ye karşı kamuoyunda ciddi bir tepki oluştuğunu ve Petro’nun ABD’nin göçmen politikalarına karşı uluslararası hukuku savunma pozisyonu aldığını yazmıştır (El Tiempo, 2025).
Akademisyenlerin ve Siyasetçilerin Görüşleri
Akademisyenler, Trump’ın göç politikalarının uzun vadeli etkilerini analiz ederek, bu tür uygulamaların ABD’nin uluslararası prestijine zarar verdiğini savunmaktadırlar. Anadolu Ajansı’na göre, Trump yönetiminin göç politikaları ABD’nin “yumuşak gücünü” zayıflatmış ve ülkeyi küresel ölçekte daha az güvenilir hale getirmiştir (Anadolu Ajansı, 2025).
Benzer şekilde, Demokrat Parti’nin önde gelen isimleri, Trump’ın göçmen karşıtı politikalarının ABD’nin göçmen topluluklarıyla olan ilişkisini zedelediğini belirtmişlerdir. Cumhuriyetçi Parti içindeki bazı ılımlı siyasetçiler bile, Trump’ın sert göç politikalarının Amerikan değerleriyle çeliştiğini ifade etmişlerdir (The Times, 2025).
Sonuç
Donald Trump’ın göç politikaları, insan hakları ihlalleriyle anılmış ve özellikle Latin Amerika ülkeleriyle diplomatik krizlere yol açmıştır. Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro’nun ağır eleştirileri, ABD’nin göçmen politikalarının ne kadar tartışmalı olduğunu bir kez daha göstermiştir. Akademisyenler ve siyasetçiler, bu politikaların uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve ABD’nin küresel itibarına zarar verdiğini vurgulamaktadırlar.
Bu gelişmeler, göç politikalarının yalnızca ulusal bir mesele değil, aynı zamanda uluslararası hukuk ve diplomasi açısından da büyük önem taşıdığını göstermektedir.
Kaynakça
1. DergiPark – “Donald Trump’ın Göçmenlere Yönelik İnşa Edilmesi Planlanan Duvar ve İnsan Hakları İhlalleri”
• ABD-Meksika sınırına yapılması planlanan duvarın insan hakları açısından değerlendirilmesi. (DergiPark)
2. Anadolu Ajansı – “Akademiye Trump Darbesi”
• Trump’ın politikalarının ABD’nin küresel imajı üzerindeki etkileri. (Anadolu Ajansı)
3. MarineDeal News – “Trump’ın Göçmen Politikası”
• Kolombiya Devlet Başkanı Petro’nun Trump’ın politikalarına yönelik eleştirileri. (MarineDeal News)
4. New York Post – “Trump, Kolombiya’ya Misilleme Uyguladı”
• ABD-Kolombiya diplomatik krizine dair haber. (New York Post)