zekibasturk57@gmail.com
ALEVİ CANLI TUTMAK
04 Ocak 2025 21:20:19
Yazar
ALEVİ CANLI TUTMAK
İnsan, sosyal bir varlıktır. Geçimini sağlamak, erinçli ve mutlu yaşamak ister. Çalışma yaşamının dışında kitap okumak, tiyatroya gitmek, sergileri gezmek, dinlenmek, eğlenmek de yaşamın bir parçasıdır. Bunun için arkadaşlara, dostlara gereksinim duyar. Bir grup içinde yer almak ister. Ya bir takımın taraftarı olur, ya bir siyasal bir partinin üyesi . Ya da bir Sivil Toplum Kuruluşunun( dernek, sendika, akademik oda) gönüllüsü . Böylece yaşamını anlamlı kılar.
Çalışma yaşamı sona eren, emekliler, kendilerine bir uğraş alanı bulurlar. Kimi korolara girer, kimi resimle ilgilenir, kimi de derneklerde toplum yararına gönüllü çalışmalar yapar. Bu tür etkinlikler, kişileri yaşama bağlar, kişileri canlı ve diri tutar. Sosyal yaşamdan uzak yaşayanlar, bir gruptan ayrılanlar yaşama küserler, yaşama sevincini yitirirler.
Hele günümüzde geçim sıkıntısı yaşayan, parklarda oturmaya mahkum edilen, torununa bayram harçlığı veremeyen, ayakta kalabilmek için oğlunun, kızının, gelininin eline bakan emeklilerin bir araya gelmeleri kaçınılmazdır. Görüş ve düşünce birliği içinde olmak, ortak tutum sergilemek, hak arama mücadelesinde birlikte davranmak başarıya ulaşmanın temel koşuludur. Bir örnekle daha açık anlatmaya çalışayım.
Adamın biri, hiç aksatmadan, sürekli olarak bir arkadaş grubunun toplantılarına katılırdı. Ansızın kimseye haber vermeden toplantılara katılmaz olur. Bir kaç hafta sonra gruptan bir arkadaşı, bir gece onu ziyarete gider. Arkadaşını , tek başına yanmakta olan parlak ateşli şöminenin karşısında otururken bulur. Adam, arkadaşını sessiz ve erinçli bir ortamda kabul eder.
Her ikisi de şöminede kırılmış, yanmakta olan odunun etrafında adeta danseden alevleri izlerler bir süre. Bir kaç dakika sonra konuk olan kişi, şömine içinde yanmakta olan odunları inceleyerek, en güzel, en parlak ışığı saçan odunu seçer.Maşa ile onu şöminenin kenarına koyar ve yerine oturur. Ev sahibi, olan biteni dikkatle ve merakla izler.
Bir süre sonra o yanmakta olan, o güzel alevli kısım odundan ayrılır .Bir an için parlar ve çabucak söner. Kısa sürede, önceden ısı ve ışık saçan nesne siyah ve ölü bir ağaç parçasına dönüşür.
Konuğun gelişinden itibaren aralarında çok az bir konuşma geçmiştir. Gitmeye hazırlanmadan önce konuk , o yararsız ağaç parçasını maşa yardımı ile yanmakta olan ateşin ortasına koyar. Odun parçası hemencecik canlanır ve etrafındaki kor ateşlerin yardımı ile tutuşarak yanar.
Konuk gitmek için ayağa kalkar . Ev sahibi, konuğa dönerek ;
"ziyaretinizden ve bana verdiğiniz güzel dersten dolayı size teşekkür ederim. Yakında grubumuza döneceğim." der .
Bir grup içinde olmak yaşamımız için neden önemlidir? Hiç düşündünüz mü?
Yanıtı çok basittir. Gruba yeni katılan her üye, diğerlerinden ısı ve ateş alır. Grubun üyeleri ateşin bir bölümünü oluştururlar. Unutmayalım ki biz birbirimizin alevini yakmakla sorumluyuz. Birliği , öncelikle kendi aramızda sağlamalıyız ki ateş gerçekten güçlü, etkili ve sürekli olsun.
Ateşi, ateş içinde saklayın. Aykırı düşünceler ve yanlış anlaşılmalar, kimileyin bizi üzebilir, incitebilir, kirabilir. Bu önemli değildir. Önemli olan bizim , birbirimize olan bağlılığimizdir. Aramızdaki karşılıklı sevgimizdir. "Biz buradayız ve birlikteyiz" mesajini vermektir .
Birbirimizden yeni bilgiler öğrenelim, görüş ve düşünce alış verişi yapalım. Bir birimizin sevinç ve üzüntülerine ortak olalım. Yalnız olmadığımizin ayırdına varalım. Biz ancak birlikte, yan yana ve omuz omuza olursak bir birimizi tamamlarız Tıpkı bir zincirin halkaları gibi.
Emeklilere ve emekçilere sesleniyorum.
GELİNİZ ALEVİ HEP BİRLİKTE CANLI TUTALIM.
Zeki BAŞTÜRK