turgutguven67@gmail.com
TALAN ALAPLI’DAN BAŞLATILACAK !
16 Eylül 2024 09:38:34
TALAN ALAPLI’DAN BAŞLATILACAK !
İlgimi çekti!
11 Eylül tarihinde çevre ile ilgili iki önemli haber Ereğli medyasında yer bulurken, Zonguldak Medyası bu haberi görmedi, adeta “üç maymunu” oynadılar..
İlk haber şuydu!
Alaplı ve çevresinde, bir ucu Akçakoca’ya, diğer ucu Devrek ilçe sınırlarına uzanan 1774 hektarlık alana altın arama izninin verilmesiydi.. Bu iznin verilmesi üzerine Ereğli ve Alaplı Çevre gönüllüleri, muhtarlar, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve halkın katıldığı toplantıda altın madenine karşı ilk mücadeleyi 21 Eylül’de başlatma kararı almalarıydı..
İkinci haber ise daha ilginç ve üzerinde durulmaya değerdi!
Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu’nun Altın Madeni izni verilmesinden ve çevre gönüllerinin eylem kararı almasından sonra yaptığı açıklamaydı..
Sayın Vali "Altında aranacak, gaz da aralanacak, petrol de aranacak ve bu konuda kimseden bizim izin alma gibi durum söz konusu olamaz " demesiydi.
Zonguldak medyası işte bu iki önemli haberi pas geçti, görmemezlikten geldi..
Herhalde kimse çevrecilerin yanında olup, firma yetkilisi gibi açıklama yapan adeta meydan okuyan Vali Bey’i karşısına almak istemiyor..
Birçok yerde söyledim ve yazdım; AKP iktidarının doğa ile ilgili bir sorunu var. İlk şu Ülkemizi Arabistan gibi çöle çevirdiklerinde kutsal topraklara kavuşmuş olacaklarını düşünüyor olmalılar.. Bu masum bir düşünce.. Asıl amaçları ise tek kelime ile RANT.. Ne yazık ki bu amaçlarına şehri ve ilçeyi yönetenlerin katkıları ile ulaşıyorlar.
Eylem kararı alan çevreciler ile bu konu hakkında görüştüm ve düşüncelerini öğrendim.. Gelişmeleri kısaca izah edeyim..!
“Mavera Maden Şirketi Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır olan Akçakoca’nın birçok köyüne sınır 1774 Hektar ormanlık alana da Altın aramak için ruhsat alıyor”.
Peşinen şunu da yazayım, Mavera Şirketi Sakarya kökenli.. Altın arama konusunda ise hiçbir tecrübesi yok.. Çok belli ki bir süre sonra ülkemizde diğer yerli şirketlerin yaptığı gibi çok uluslu şirketlere devredecek, kendisi de o şirketlerin taşeronluğunu yapacak..
Yerleşim alanlarının ortasında kalan alan, ceviz, kestane ve kestane meşesi ormanları ile kaplı. Doğal tabiat alanına sınır olan ruhsat sahası bal ormanları olarak biliniyor.
Bu araziden ağaç kesmek dahi suç! Hal böyleyken altın arama izni verilmiş..
Demek ki yaşananlardan hiç ders alınmamış.. Mayıs ayında Erzincan İliç’ de yaşananlar bir kulağımızdan girmiş diğerinden çıkmış..
Kaz Dağlarının çöle çevrilmesi ve o topraklarda yıllar boyu siyanür kullanıldığı için ot dahi bitmeyecek olması kimsenin umurunda değil..
AKP İktidarı önce Doğu Karadeniz de elektrik üretme bahanesi ile HES’ler kurup mevcut dereleri halkın elinden aldı.. Peşinden Turizm diyerek yaylalara el koyup, yandaş şirketlere oteller inşa ettiriyor.. Trabzon Uzun Göl artık Arapların.. Birçok arazi Araplara satıldı.. Bu talan tüm itirazlara rağmen devam ediyor..
Şunu da yazayım, kimse darılıp gücenmesin, Artvin ve Rize de bu talana halkın karşı çıkışı ve mücadelesi Doğu Karadeniz’in diğer illerinde maalesef yok.
Düşünebiliyor musunuz? Yöre halkı iktidardan suyunu, deresini, ormanını, yaylasını koruyor. Bunu yaparken polis ve Jandarma tarafından dövülüyor hatta firma tarafından öldürülüp canından oluyor. Yörenin AKP Milletvekillerinden, il ilçe örgütlerinde bu olup bitenler karşısında ses çıkaran yok!
Devletin doğayı koruma görevini halk yapıyor.
Doğu Karadeniz’in bu illerinde de Valiler vardı.. Hepsi kabuğuna çekildi ve olup biten karşısında halkın yanında olması gerekirken iktidarın valisi olduklarını sessiz kalarak ispatladılar..
Şimdi yağma sırası Batı Karadeniz de, Zonguldak’ta..
Vali Hacıbektaşoğlu yaptığı açıklama ile hangi tarafta yer aldığını, kısa sürede belli etti. Firma yetkilisi dahi “bu konuda kimseden biz izin alma gibi durum söz konusu olamaz " diyemezdi. Devletin Valisi olması gereken kişi dedi..
Üstelik Sayın Vali bazı güvenceler de vermiş!
Demiş ki; Dolayısıyla çevreyi korumak insanlarımızın sağlığını korumak konusunda görevlendirilmiş kurumlarımız var. Sağlığımızı, havamızı, toprağımızı, suyumuzu en başta düşünmek zorundayız. Bu hassasiyetleri hepimiz taşıyoruz. Hem bireysel olarak, hem kurumsal olarak, sorumluluğumuz var. Bunu bütün vatandaşlarımızın bilmesini isterim.
Hem altın aranacak ve çevre korunacak öyle mi? Sayın Vali hiç ağaç kesilmeyecek demenizi de beklerdim ..
Sayın Vali karşısında hitap ettiği insanları çok saf, şehrin valisinin sözlerine herhalde herkes inanır zannediyor.
Ülkede yaşanan çevre talanı sonunda Vali Bey’in dediğiniz önlemler alınsaydı maden ruhsatlarının iptal edilmesi gerekirdi. Çünkü dünyanın hiçbir ülkesinde kullanılmayan siyanürle altın arama, ülkemizde kullanılırken sizin gibi güvence veren valiler ne yazık ki sustular. Olan yöre halkına ve doğaya oldu..
Vali Bey’in çevre konusunda vermiş olduğu bu güvenceler inandırıcı değil. Çünkü çok uluslu şirketlerin rant hırsı karşısında şehrin valisinin sözlerini dikkate alan olmaz. Olumsuzluk anında işi alan şirkete herhangi bir yaptırım uygulaması da mümkün değildir.
Şu çok açık ve net! Şehrin Valisinin bu açıklamasından sonra doğayı korumak Ereğli ve Alaplı Çevre gönüllülerine ve ülke insanının desteğine kaldı..
Çevre Gönüllüleri siz çevre dostlarını, duyarlı herkesi, her kurumu 21 Eylül’de Alaplı Belen Köyü'ndeki maden sahasında yapılacak olan basın açıklamasına bekliyor.
TURGUT GÜVEN
16 EYLÜL 2024
Majale bir Zonguldak ta yaşayan olarak komur dısında maden oldugunu ogretti mutluyum
Zonguldakta bizim aktınımız komur biliyorduk ,altın oldugunuda ogrendik.komur cıkartılırken bizim işcilerimiz altına rastlamadıkarmıacaba rastladılarda cebemi attıkar
- s.
- 1