kdzereyli.com@gmail.com
Çok önceleri yazmış olduğum bir köşe yazım aklıma geldi.
Gördüm ki! Değişen hiç bir şey olmamış her şey aynı devam etmekte.
Günümüzde çok sık karşımıza çıkan kaba tabir dediğimiz bir kelimedir '' YALAKA '' hemen her yerde bu kelimeyi kullanan insan görebilirsiniz.
YALAKA nedir? Kimlere denir.
'' Kendisine çıkar sağlayacak kişiye aşırı derece de saygı ve hayranlık göstererek, yaranabilmek umuduyla abartılı bir şekilde yaklaşmaktır.
Yalaka insanlar iş yapmaz, bir baltaya sap olacak kalitede, kültürlü insanlar değildirler. Yalakalık konusunda adeta birbirleriyle yarış halindedirler. Bir işe yarıyormuş, faydalı şeyler yapıyormuş gibi görünüp sürekli karşılarındaki şahsiyeti pohpohlayarak kendi menfaatlerini sağlamaya çalışırlar.
Birileri doğrularıyla, dürüstlüğüyle, çalışarak, efendiliği ile ortada durmaya çalıştıkça, yalaka insanlar bundan rahatsız olurlar ve o kişileri eleştirmeye başlarlar.
Yalakalara asla sen yanlış yapıyorsun diyemezsin, onlar her daim en doğrusunu bildiklerini iddia ederler, seni asla dinlemezler. Onların ki doğrudur, senin ki eğri. Onların algılama kapasitesi kendi küçücük beyinleri kadardır.
Aynaya baktıklarında kendi yüzlerini gördükleri için kimin yüzüne bakarlarsa baksınlar herkesi kendileri gibi görürler. Doğrudur! insan kendisi neyse karşısındakini de öyle görürmüş.
Başkalarını size eleştirip kötüleyen insanlardan mümkün olduğunca uzak durun, çünkü onlar aslın da başkalarını değil kendilerini size anlatıyorlar.
Yalaka insanlar sadece yalakalık yaptıkları şahısların yanında çalışıp, barınabiliyorlar ise, bilin ki yöneticilerde yalakalıktan hoşlanan YALAKA'nın ta kendisidir.
Beğenseniz de beğenmeseniz de İNSANLARI olduğu gibi kabul etmek zorundasınız. Kimseyi sevmek zorunda değiliz ama saygı duymayı bilmeliyiz. Saygı göstermeyen kendi de saygı göremez.
Hiç birimiz aynı değiliz hepimiz farklı fikirlere, düşüncelere, inanışlara, görüşlere sahibiz ama ortak alanlarda birlik içinde yaşamayı öğrenmeliyiz.
Evinizde, kendi mekanınızda istediğinizi yapın, istediğiniz gibi düşünün, istediğiniz gibi konuşun, bizim özelimiz kendi özgür alanımızdır. Her yerin kendine özgü standartları, herkesin kendi kırmızı çizgisi vardır. Ortak yaşanılan yerlerin de kendine özgü kuralları vardır. İş yerlerinin kuralları vardır. Apartman kuralları vardır, bunlara uymak zorundayız, uymazsak kitlesel sorunlar, çatışmalar çıkar.
Böyle çok örnek verebiliriz. Tıpkı içinde yaşadığımız şehirler gibi. Yaşadığımız yerler bizlerin her kültürden her inançtan insanların bir arada yaşadığı ortak alanımızdır. Aynı havayı teneffüs ediyoruz. O kadar ki bir çoğumuz özgürlük sınırlarını aşaçak her şeyi yapacak kadar özgür adlandırır kendini.
Aslında hepimiz özgürlüklerimizi kendi özgür sınırlarımız içinde yaşamayı bilmeliyiz, birbirimizin sınırlarına müdahale etmemeliyiz. Aksi taktirde her şey güzel olacak diyemeyiz, sevgi barış dostluk diyemeyiz, hepimiz biriz beraberiz diyemeyiz, hepimiz birlikte beraber aynı yollarda yürüyoruz diyemeyiz.
Mustafa Kemal Atatürk bizlere bu vatan topraklarını, özgürlüğü, mertliği, dürüstlüğü, şerefli yaşamayı, cumhuriyeti, bayrağımızı, ezanımızı, bağımsızlığımızı emanet etti.
Onların zamanında yaşayan asil insanların asaletine bakın birde şimdi yerlerde sürünen, ahlakla sınanan, dejenere olmuş topluma bakın.
Daha fazla geç kalmadan hepimiz özümüze dönmeliyiz. Ne olduğumuzu, kim olduğumuzu, vakitli vakitsiz, ne zaman olacağını bilmeden bir boyuttan başka bir boyuta geçen zavallı canlılar olduğumuzu unutmadan Allah'tan korkan, yaradandan utanan insanlar olduğumuzu bilerek yaşayalım.
Aynaya baktığımızda önce kendimizi sorgulayalım, kendi iç muhasebemizi yapalım, hatasız kul elbette olmaz ama hatalarımızdan ders almasını bilerek doğruyu bulmaya çalışalım.
Din, dil, ırk farketmez Yaradanın huzurunda hepimiz biriz. Ama hepimiz eşit değiliz eğer öyle olsaydı seçenekler olmazdı, farkındalıklar olmazdı. Doğanın dengesi bozulurdu.
Yaşarken aldığımız bir nefesin kıymeti milyonlara bedeldir. Dünya hayatı terazi gibidir. Ne güzel söylemişler, '' Terazi var tartı var, her şeyin bir vakti var. ''
Bu dünyada huzur istiyorsaN, İYİ OLMA ADİL OL!!
Üç “Y” den uzak durun. Yalancıdan, yavşaktan, yalakadan.
ASLAN GİBİ CESUR,
TAVŞAN GİBİ SESSİZ,
OK GİBİ DELİCİ,
BASTON GİBİ DOĞRU,
TERAZİ GİBİ DENGELİ OLMALI İNSAN!
Meryem ALTUNKAYA
Yorumlar
Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz bir yorum yapılmamış
RENİ GÜZELLİK MERKEZİ
Diğer Yazıları
Köşe Yazarlarımız
Çok Okunan Köşe Yazıları
» Henüz BUGÜN Yazı Görünmüyor
