BAŞKASININ KARANLIĞI SİZİN IŞIĞINIZI TÜKETMESİN!

Kirden ibarettir bazı insanlar, hamama girip saatlerce keselenseler, kirleri bitmek bilmez, bitse de altından adam çıkmaz.

Kaç yaşına gelirseniz gelin, bazen büyüdüğünüzü fark etmeniz için bazı insanlarla bağlarınızı kesmeniz gerekir. Bunun adı yalnız kalmak değil, içsel huzurunuza kavuşmak ve kendi etrafınızdaki özgürlüğünüzün sınırlarını zorlayanlara sınırlarını hatırlatmaktır.

Bedene isabet eden darbeler bir şekilde düzelir, izi kalsa da acısı geçer. Mamafih insanlar tarafından ruhunuza yediğiniz darbeler sizi istismar eder.

Her şeyden önce sahip olduğumuz bedenimizden, kendimizden sorumluyuz. Benim görevim beni manipüle eden insanlardan uzak durmak olmalı. Sizi hayal kırıklığına uğratan insanlara karşı sürekli direnmek sizi güçlü kılmaz. Yapacağınız en cesur hareket sizi hayal kırıklığına uğratan, sizi manipüle eden, egoist insanlardan uzaklaşarak kendinizi koruma altına almak olacaktır. 

Önemli olan kendi iç huzurumuz, bu da vicdandır, insanlıktır, duygudur, merhamettir, sevgidir. Bunları yok etmenize sebebiyet veren insanlardan uzaklaşmadığınız sürece nerede, kimlerle olursanız olun, nereye giderseniz gidin asla mutlu olamazsınız.

Nefsine yenik düşen, otokontrolünü kaybetmiş, bu dünyada var oluş amacını kavrayamamış insanlarla ‘’ her kim olursa olsunlar’’ aranıza koyacağınız mesafe sizi zayıf göstermez aksine katlanmak zorunda olmadığınızın bariz ispatıdır.

Yaşamımız, düşüncelerimizin kalitesine bağlıdır.

Zenginlik ve kariyer yaşam kalitesinin standart’ı olmakla birlikte, topluma ve birbirimize karşı olan aidiyet duygumuzu yitirmeden iyiyi ve güzellikleri kabullenerek, an’a odaklanarak sahip olduklarımızın değerini bilerek yaşamayı tercih etmek, ‘’ dünyayı keşfetmek ‘’ demek değildir.

Unutmamalıyız ki!, Bu gün sahip olduklarımız, daha önceleri hayal edip umutla beklediklerimizdir. Bundan sonra yaşayacaklarımızda keza değişmeyecek, aynı olacak gene umutlarımız sürecek, bazen hayal kırıklığı olacak bazen de hayallerimiz gerçek olacak.

Hayata güzel bakalım, güzel yaşayalım, güzel umutlar besleyelim ki! Tüm güzellikler bizi bulsun, hayallerimiz bize gelsin. Her gün olmasa da çoğunlukta günlerimiz bayram gibi geçsin.

Herkesin temel amacı sağlık, mutluluk, huzur, sevgi olmalı. Kainatı yaratan bir enerji var kimimiz bunun adına Allah diyoruz kimi Tanrı diyor. İnançsız insan olmaz, herkesin bir inancı vardır. İnanç insanı yaşama bağlar. Kainatın gözle gördüğümüz her parçası yaradan’ın eseridir. Doğayı derinden incelediğimizde her sorunun cevabını kendimiz buluruz aslında. Bakmakla görmek arasında ki farkı bilmek lazım.

Aklını kullanıp fikir üretebilen herkes filozof olur aslında. Kendimizle barışık yaşamayı başarırsak erdemli yaşama kavuşmuş oluruz.

Aslında hepimiz çok değerli şeylere sahibiz ama nelere sahip olduğumuzun farkında değiliz. Sürekli arayış içerisinde olup başkalarını izlediğimizden, onlarla yarış halinde olduğumuzdan durup kendimize bakmayı unutuyoruz, dönüp kendimize bir baksak aslında zafer kupasının kendi ellerimizde olduğunu göreceğiz.

Bu dünya birilerinin kalbini kırarak, üzerek, gözyaşı döktürerek, nefsine, egolarına yenik düşerek veda edilmeyecek kadar kısa.

Birde bunların hesabını vermek var gideceğin yerde bunu da unutma.

BU DÜNYADAKİ! EN BÜYÜK ESERİM,

İYİ İNSAN OLARAK YAŞAMAK,

İYİ EVLATLAR YETİŞTİRMEK…

Meryem ALTINKAYA

26-06-2024

Not: Uzun zamandır köşe yazısı yazmamıştım İYİ GELDİ.