SAHİ NE OLDU?

Fazla geriye gitmeye gerek yok.

15 Mayıs 31 Mayıs seçimlerinden önce çok ilginç işler anlatılıyordu.

Birkaç yalaka takımı habire kuru sıkı bir TV kanalında salladıkça sallıyordu.

Bu yalaka takımının iddiasına göre;

Bir kitap vardı güya, o kitabın açılma ve okunma zamanı 2023- yılının 9. Ayında doluyordu.

Onların anlattığına göre  o kitaba göre Dünya karışacak, Türkiye inanılmaz derece de ekonomik olarak güce kavuşacak, Kızılırmak’ın altında Dünyanın en büyük serveti çıkacaktı.

Bu yalama takımı habire salladıkça salladı.

Algı operasyonlarının paralı maşaları olan bu tipler, okuryazarlığı, bilgisi kültürü benim gibi kıt olan milyonları inandırdı.

Ülkemde kim istemez ki, ülkesinin zenginliğe kavuşmasını.

Bu kanalı izleyip, ülkem şaha kalkacak diye inanan saftirik ordusu milyonlar, her zaman, her seçimde olduğu gibi bir umuda sarıldı.

Halbuki; Perşembenin gelişi Çarşambadan belli idi.

Millet avutulup yeni bir sanorya oynanması, milletin kandırılması gerekiyordu.

Bunu iyide başardılar. Atı alan her zaman ki gibi Üsküdar’ı geçince, yine fakir fukara grubu hayat pahalılığının altında bu sefer daha fazla ezilmeye başladı.

Bu süreçte neler olmadı ki;

Petrol buldular. Doğalgaz buldular. Altın buldular, seçim bitti.

Sonra nemi oldu?

1 litre Mazot 18 tl’den 38 tl ye çıktı. 1 dolar 17 tl’den 30 tlye çıktı. 12 kg Ev Tüpü 260 tl’den 570-tl oldu.

Bu kadar bulunan zengin kaynaklar, ne hikmetse millete zenginlik getirmedi. He birilerine getiriyor bunda hem fikiriz.

Mutlu azınlık diye tabir ettiğimiz kişiler, Milli gelirin kaymak tabakasını yerken, bizler ise 1kg Peynir alırken, yanında zeytin alıp, almamayı düşünüyoruz.

Nasıl düşünmeyelim. 

Bir ülke emeklisine 7.500- Tl aylık verirken, bu para harca harca bitmiyor.

Koskoca Almanya bile emeklisini 2.000-euro aylık verirken, bizim ülkede emekli Almanların 3.5 katı aylık alıyor para bazında. Bu para harcama ile biter mi?

Birazda yazıma “İRONİ” katalım değil mi?

Almanya bizi neden kıskanmasın, mutlu insanların ülkesini kim kıskanmaz, değil mi arkadaşlar?

Gürol ÖZTÜRK