![CUMHURİYET KOLAY KURULMADI!](image/editor/6779_turgutg.jpg)
turgutguven67@gmail.com
CUMHURİYET KOLAY KURULMADI!
28 Ekim 2023 22:26:31
CUMHURİYET KOLAY KURULMADI!
Mustafa Kemal Adana’dan bindiği tren 13 Kasım 1918 günü öğle saatlerinde İstanbul Haydarpaşa Garına gelir.. Haydarpaşa Gar iskelesinden bindiği ‘Kartal istimbotuyla’ Galata’ya doğru giderken, işgal donanmasının arasından geçer. Yaveri Cevad Abbas’ın ağladığını gören Mustafa Kemal büyük kararlılıkla söylediği “Geldikleri gibi giderler” sözü, Kurtuluş Savaşı’nın işaret fişeğidir...
İşgal donanmasının arasından geçerken dahi kafasında bu ülkeyi işgalden kurtulacağını ve Cumhuriyeti ilan edeceği düşüncesi vardır..
Altı ay kaldığı işgal altındaki İstanbul’ da kurtuluş için arayışlar içindedir.. Birçok görüşmeler yapar ve sonunda Anadolu’ya geçip kurtuluş mücadelesine başlama kararı alır.
16 Mayıs 1919 Cumartesi günü, İstanbul'dan 18 arkadaşı ile bindiği Bandırma Vapuruyla Samsun’a doğru yola çıkar..
Bandırma vapurunda kafasında ülkenin kurtuluşu ve Cumhuriyet düşüncesi olan tek kişi yine Mustafa Kemal’dir.
Erzurum kongresinde (23 Temmuz 1919) Mustafa Kemal “başka bir hükümet biçimi arayıp bulmamız gerektiği kanısındayım” derken de aklında kuracağı cumhuriyet düşüncesi vardır.
Neyi tercih ettiğini ise 7/8 Temmuz 1919 günü sabaha karşı Mazhar Müfit Kansu’ya “Zaferden sonra hükümet şekli Cumhuriyet olacaktır” der.
Sivas Kongresini (4-11 Eylül 1919) takip eden İngiliz gizli servisi, Londra’ya Mustafa Kemal’in Sivas Kongresi sonrası bir “Anadolu Cumhuriyeti” kurulacağını bildirir...
The Times, gazetesi 22 Eylül 1919’da “Sivas’taki Anadolu Cumhuriyeti” başlığını kullanır.
O yıllarda, (bu gün dahi) ne yazık ki bazı insanlarımızın kafasında olduğu gibi Cumhuriyet gâvurluk olarak algılanıyordu. Aydın sınıf yok gibiydi.. Mustafa Kemal’in silah arkadaşları dahi Cumhuriyet fikrine “ben padişahın ekmeği ile büyüdüm” diyordu..
26 Ağustos 1922 de Büyük Taarruz başlar ve 9 Eylül 1922’ de işgal güçleri İzmir de Ege’nin ılık suları ile buluşturulur..
Ülke işgalden kurtulur kurtulmaz İzmir İktisat Kongresini (17 Şubat- 4 Mart 1923) yapar aklında ekonomisi güçlü bir ülke ve yine Cumhuriyet düşüncesi vardır.
Büyük Zafer’den sonra Mustafa Kemal’in ne yapacağı İstanbul’daki Osmanlı yöneticileri ve Ankara’da TBMM üyeleri hatta kurtuluş mücadelesinde yanındaki silah arkadaşları arasında bile şüphe ve endişe konusudur. Hatta bu kişilerce cumhuriyet tehlikeli ve sakıncalı görülür.
Mustafa Kemal, 27 Eylül 1923’te Neue Freie Presse muhabirine yaptığı açıklamada “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Yürütme gücü ve yasama yetkisi milletin tek gerçek temsilcisi olan Meclis’te toplanmıştır. Bu iki sözcüğü tek sözcükte toplamak mümkündür: Cumhuriyet!” der.
Mustafa Kemal 28 Ekim 2023 akşamı Çankaya köşkünde Kemâlettin Sami, Hâlit Paşa, Ali Fuat Paşa, Kâzım Paşa, İsmet Paşa, Fethi Bey, Rize Milletvekili Fuat, Afyonkarahisar Milletvekili Ruşen Eşref Bey'lerle beraberdir. Yemek sırasında "Yarın Cumhuriyet ilân edeceğiz" der...
29 Ekim 1923 Pazartesi sabahı CHP Grubu’nda söz alan İsmet Paşa “Devletimizin başkanı yoktur, şimdiki başkan Meclis başkanıdır. Millet kendi egemenliğine ve kaderine el koymuştur. Bunu bir yasa ile belirtmekten korkmamak lazımdır. Cumhurbaşkanı seçmeden başbakan seçmek yasal olmaz” der. Daha sonra kürsüye çıkan Abdurrahman Şeref Bey ise “Egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur. Kime sorarsanız sorunuz bu cumhuriyet’tir. Doğan çocuğun adıdır. Ama bu ad kimilerine hoş gelmezmiş, varsın gelmesin” sözleriyle noktayı koyar.
Saat 20.45’te cumhurbaşkanlığı seçimine geçilir ve milletin ruhunda “zaten çoktan seçilmiş” olan Gazi Mustafa Kemal, oturuma katılan 158 milletvekilinin oybirliği ile Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı olur. O gün, çok öncelerden, gençliğinde karar verdiği ve “vicdanında ulusal bir sır gibi” sakladığı düşüncesini, cumhuriyet devrimini gerçekleştirir.
Bu gün ise gözyaşı ve kanla, dünyada eşi görüşmemiş bir mücadele sonunda kurulan Cumhuriyetin 100 yılındayız..
Mustafa Kemal
Atatürk’ün “Cumhuriyet, ahlâkî fazilete dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir. Cumhuriyet idaresi faziletli ve namuslu insanlar yetiştirir” sözleri “Cumhuriyetin” ulusumuz için anlamını ve değerini ifade eder.
Bugün Atamızın kurduğu Laik Demokratik Cumhuriyette “laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmaktan sabıkalı” AKP 21 yıldır iktidarda.. Ve Atamızın kurduğu Cumhuriyete bizim gözümüzle bakmadığı açık.. İktidar süresi içinde Milli Bayramlarda hasta olmalarını, kutlamamak için çeşitli bahaneler uydurmalarını defalarca gördük yaşadık..
Atamızın “yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz” dediği günün 100. yılında ülkeyi yönetenler Filistin bahanesi ile İstanbul’da miting düzenliyor ve bizim için bu önemli günü yas ilan edip kendisine yakışanı yapıyor.
Peki, ya Atamın kurduğu “iki eserimden biri” dediği CHP ne yapıyor?
Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmuş, milli değerlere ayak sürten bir partiye Cumhuriyet kutlamasını öğütlüyor ve yaptıramadığı için eleştiriyor..
İlçe ve İl örgütlerinin kendi çabalarıyla düzenlediği Cumhuriyet kutlamaları dışında Atatürk’ün koltuğunda oturan ”ben Dersimli Kemal’im” diyen şahıstan kutlama ve anma adına bir tek kelime duydunuz mu?
Birçok aydın ve partilinin bu şahıs için “emperyalist bir projenin figüranı” derken haksızlar mı?
CHP neden Cumhuriyetin ilanı ile bütünleşmiş İZMİR, İSTANBUL veya başkent ANKARA’da bir miting düzenleyip anma ve kutlamayı gerçekleştirmez..
Yıl 1935 Atam "nereden bileyim CHP'nin sonsuza kadar benim partim olarak kalacağını?" diyerek CHP’nin ne yazık ki bu gününü de görmüş..
Her şeye rağmen bazı belediyelerde, ülkemizde faaliyet gösteren birçok firmanın yapmış olduğu reklam videolarında, Cumhuriyet değerlerine bağlı öğretmenlerin bulunduğu okullarımızda, sivil toplum kuruluşlarının, kendi çabaları ile yaptığı gösterilerde ülke insanımızın evlerine astığı bayraklarımızla LAİK CUMHURİYETE SAHİP ÇIKIYORUZ..
KOLAY KURULMADI, SONSUZA DEĞİN YAŞATACAĞIZ YIKTIRMAYACAĞIZ,.. YAŞASIN CUMHURİYET..
TURGUT GÜVEN
(CUMHURİYETİMİZİN 100.YILI)