Eyfel525@hotmail.com
Tarihte biraz sörf yapma zamanı geldi.
09 Ekim 2023 15:59:06
Tarihte biraz sörf yapma zamanı geldi.
Bu günü düşünüp hareket edersek hata yaparız.
Tarihimizi de biraz irdelemek, geçmişi bilmek gerekmiyor mu?
İsrail devletinin Filistinde yaptığı zulüm kabul edilebilir mi, asla.
Yapılan zulmü onaylayabilir miyiz? Yine asla.
İsrail’in yaptığı insanlık suçudur, bunu kabul etmemek için insanlıktan pay almamak gerekir.
Buraya kadar hem fikir miyiz?
Asıl sorun bundan sonra başlıyor.
Mesc-idi Aksa ilk kıblemiz, burası tüm Müslümanlar gibi biz Türklerinde kırmızıçizgisi.
Sadece, Bu gün için Filistin halkının zulüm görmesini değerlendirirsek, hata yapmış oluruz.
1837 yılında Filistin halkı, Osmanlı tabesından kurtulmak için İngiltere ile yaptığı anlaşma ile tarihler boyunca zulüm görmenin kapısını açmış olmadı mı?
Osmanlı askerini sırttan vururken atmış olduğu ihanet tohumları, bugün Filistin halkının torunlarının zulüm görmesinin önünü sonsuza kadar açmış olmadı mı?
Tarih yalan söylemez, Sevgili dostlarım, ta dedelerimizden beri dilden dile dolaşan bu ihanetin tohumlarının ceremesini çekmiyor mu Filistin halkı.
He Türk Ordusu ve Türk halkının kırmızı çizgisi Mesc-idi Aksa’dır.
Şahsen benim düşünceme göre Filistin halkının gördüğü bu zulüm onaylanabilir bir yanı yoktur. Ama bu zulmün tohumları atılırken yapılan ihanetin bedeli de işte böyle ağır oluyor.
ŞİMDİ GELELİM FİLİSTİN GERÇEĞİNE.
Aşağıdaki derlediğim yazıyı sonuna kadar okumanızı tavsiye ederim sevgili dostlarım.
Şu Filistin, Dost muymuş,düşman mıymış?
Gerçekten işgal edilmiş mi ?
Buyursunlar...
Yıl 1837
Filistin nüfus sayımı yapılıyor, Filistin’de bulunan Yahudilerin toplam nüfusu dokuz bin
olarak kayıtlara geçiyor.
Filistinli Arapların, Yahudilere toprak satması ile bu rakam elli bine yükseldi. Böylece 1882'de ikinci Yahudi yerleşimi kurulmuş oldu .
1908'de Yahudi nüfusu yüz binin üzerine çıkmıştı.
Bu topraklar devlet tarafından satılmıyordu,
Bizzat o bölgede yaşayan Arap şeyhlerin şahsi mallarıydı.
Ederinin çok üstünde fiyatlara satmak için Filistinli Araplar adeta yarışıyordu.
Hâlbuki Padişahın bu konuda açık emri vardır. Hiçbir Yahudiye toprak satılmayacaktır.
Her şeyin kılıfını uyduran Yahudiler , Alman kimliği ile , İngiliz kimlikleri ile toprak satın alıyorlardı.
Filistinli Arapların ise gözü doymak bilmiyordu.
Yani öyle işgal ederek başlamadı her şey !
Adamlar bastılar parayı aldılar toprakları.
Demek ki neymiş ,
Vatanın her bir karışı kutsal imiş, kutsalı satar isen başına bunlar gelir imiş !
Osmanlı dönemi sonrası Filistin İngiliz himayesi altına girdi ve toprak satışı yasağı kalkınca Yahudiler satın aldıkları toprakların tapularını kendi üzerlerine aldılar.
1925'te 944 bin dönüm olan arazi satılmıştı !
1927'de 1 Milyon 124 bin dönüm arazi satılmıştı.
1930'da satılan arazi miktarı 1 Milyon 700 bin dönüme çıkmıştı...
Bunlar hep satın alınan arazilerdi. Tapulu belgeli !
1948 yılına gelindiğinde bir devlet kurabilecek kadar toprak satın alınmıştı ! Öyle bazılarının söylendiği gibi Filistin falan işgal edilmiş değil !
Peki Bu Filistinliler nasıl insanlar
Türkler ile bağları neymiş bir de ona bakalım..
Yıl 1915
Filistin askerleri, Türk askerlerine cephe arkasından saldırmış ve 14 Bin Türk askerinin şehit olmasına birçok askerin yaralanmasına sebep olmuştur. Arap ihaneti ile esir düşen on beş bin Türk askerinin gözleri kör edilerek eziyet edilmişti.
Kardeş Filistin Haaaa !
Yıl 1916
Filistin bayrağı, Filistin halkını temsil etmek için kullanılan bayraktır. İlk olarak Şerif Hüseyin tarafından 1916 yılında Osmanlı Devletine karşı başlatılan Arap ayaklanmasının sembolü olarak 4 renkli ,
siyah , beyaz, yeşil ve kırmızı renklerden oluşan bir bayrak tasarlanır.
En üstteki siyah yatay çizgi, Abbasileri;
Ortadaki yeşil renk Şii Fatımileri;
Alttaki beyaz renk Emevileri temsil eder.
Kırmızı üçgen ise 1916 yılında Osmanlı Devletine isyan eden Şerif Hüseyin’in kabilesi Haşimoğullarını, diğer bir görüşe göre Arapların Osmanlı Devletine karşı bağımsızlığı için dökülen kanı temsil eder.
Yıl 1917
Filistinli Araplar İngiliz Lawrance ile bir oluyor ve tarihe Akabe baskını olarak geçecek ihanete imza atıyorlardı. Akabe'deki tüm Türk askeri katledilmiştir.Bugün Ürdün-Filistin arasındaki Wadi Rum çölünde, Lawrance Rölyefi ile Lawrance'ı dağlara taşlara kazımışlardır.
Aynı yıl yani 1917'de Kudüs Filistinliler tarafından İngilizlere teslim ediliyor !
Bunla da kalmıyor İngiliz General Edmund Allenby Kudüs’e girerken Filistinli Araplar tarafından “El-Nebi” yani peygamber olarak karşılanıyor.
Yıl 1978
Filistin Kurtuluş örgütü terör örgütü PKK'ya kucak açıyor , PKK ile birlikte Türkiye aleyhine faaliyetlere başlıyor.
Yıl 1979
Ankara'da bulunan Mısır Büyükelçiliği Filistinliler tarafından basılıyor bir polisimiz ve bir bekçimiz şehit oluyor.
Bana göre Filistin halkı için atılacak adımlar diplomasi yolu ile olmalıdır. Gereksiz maceralara girmek hatadır diye düşünüyorum.
Mesc-idi aksa için atılacak her adımında yanında olmalıyız. Bu adımda Filistin halkı için değil, kutsalımız olduğu içindir.
Gürol ÖZTÜRK
09-10-2023