
kdzereyli.com@gmail.com
YAŞANANLARA İZAH’INIZ YOK İSE, MİZAH’INIZ KAÇINILMAZ OLUR.
13 Temmuz 2023 12:38:22
MERYEMCE
YAŞANANLARA İZAH’INIZ YOK İSE, MİZAH’INIZ KAÇINILMAZ OLUR.
Ortalık yangın yeri derler ya hani, işte ülke olarak yaşadıklarımızın tanımı budur.
Her şeyin aşırısını yaşıyoruz ve yaşatıyoruz. Nefsine yenik düşen, arsız, gözü doymayan insanlar yüzünden hepimiz mutsuz yaşıyoruz. Saygıyı yitirdik, sevgiyi yitirdik, barış desen zaten hiç yoktu gibi bir şey, savaşa devam.
Kusura bakmayın demeyeceğim bakın ya!! bakın kusura ama ben bu amiyane tabiri kullanmak zorundayım ‘’ Hepiniz boka sardınız .’’
Her yerde ‘’ verin yetkiyi, görün etkiyi ‘’ diye diye milletin anasını ağlattınız. Yetkinizi de etkinizi de alın başınıza çalın. Bakın şimdi bu cümlelerimi okuyanlar sakın ola iktidarı eleştirdiğimi falan sanmasın sakın, çok yanılırsınız.
O hükümetler seçimle gelip ülke yönetiyorlar, sahi rahmetli Menderes’ten bu yana siz hiç sol parti’nin iktidar olduğunu gördünüz mü? Neyse!
En güzel siyaset muhalefet diye diye poponuzu koltuklara yerleştirdiniz. Dünya kurulduğundan bu yana, tarihte kanıtlarını görüyoruz madden ve manen hiç kimsenin eşit şartlarda yaşamadığına şahidiz ama kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz, teknolojinin bu kadar ilerlemiş olduğu bir çağda insanlar arasında bu kadarda uçurum olmamalıydı.
Şimdi oturalım ve bunun nedenlerini kendi kendimize bir daha sorgulayalım. Küçücük karıncanın bile kendi yuvası var ama birçok insanın kendine ait bir yaşam alanı yok. Evet ev dediğimiz nesne bizlerin yaşam alanımızdır. Çalışıp para kazanan herkesin başını sokacak küçücükte olsa kendine ait bir evi olmalı. Dışarıda isterse taş taşıyarak ekmek parasını kazansın isterse evinde bir kuru ekmekle karnını doyursun ama başını sokacak bir çatısı olsun, OLMALI da.
Kapını kapatınca derdi sıkıntıyı dışarıda bırakıp gerekirse mum ışığında ailenle kenetlenip oturur, gerekirse yer yatağında varlığına şükrederek gözlerini kapatır huzurla uyursun. Devlet halkına bu fırsatı tanımalı. Bu dünyaya hepimizin bir geliş sebebi var, hepimiz kendi sınavımızı veriyoruz. Başınızı, arada kaldırın da altında yaşadığınız şu gök kubbeye bir bakın. Hayat bumerang gibidir, başkasına yaşattığınız her şeyi, kendiniz de yaşamadan bu dünyaya veda edemezsiniz.
Unutmayın ki hayat nefes alıp verdiğiniz an kadardır. Verdiğin nefesi geri alamadığın an hayat senin için bitmiş demektir. Dün yaşandı geride kaldı ne yaparsan yap, asla geri dönüşün olmaz. Yarın var ama henüz gelmedi sen görecekmisin bilmiyorsun. Bugün de yaşıyorsun ama an’dasın günü tamamlayacakmısın onu da bilmiyorsun. Öyleyse ne b..k yemeye insan gibi değilde, vahşi hayvan gibi yaşıyorsun.
Bir doyun, Allah aşkı için bir doyun. Yaşamanın keyfini çıkarın, babanız malını giderken götürebildi mi ki! Siz mal üstüne mal eklemek için çırpınıyorsunuz. Benim gibi düşünen insanlar başlarını yastığa koydukları zaman huzur içinde uyurlar, sizler gibi kafalarında kırk tilki dolaşarak uykusuz geceler geçirmezler.
Herkes yaşam kalitesini biraz da kendi belirler.
Çalışan, Devletine vergisini ödeyen herkes rahat yaşamayı hak ediyor. Rahatlık dediysek, lüks yaşam demedik yani. Mütavazi huzurlu bir yaşamdan bahsediyoruz. Detayına girmeye gerek yok, rutin şeyler anlayan anlar zaten. Herkesin eline hak ettiği maaş geçmeli. Fakirin ensesine çöküp vergi üstüne vergi alacağınıza, zenginlerden vergi üstüne vergi almanız gerek.
Devletimize çalışarak yıllarca vergi ödeyenler emekli olunca elbette devletin kendisine bakmasını ister. Ben sağlıklıyken çalışıp fazlasıyla vergimi ödeyerek sana destek vermişim şimdi sıra sende Devletlim.
Ülkemde zengin daha zengin, fakir daha fakir olmuşsa bunun sorumlusu denetimsiz yönetimden kaynaklanır. Boşvermişlik koptu gidiyor. Herkes adeta hayatı boşa almış yokuş aşağı, nerede duracağını bilmediği bir yere doğru iniyor. İnsanoğlu her zaman bir lidere ihtiyaç duyar mutlaka biri parmağını şıklatacak ki! Diğerlerini peşinden sürükleyebilsin.
Arkadaş bırak parmak şıklatmayı, davul çalsan kimsenin umurunda değil. Batmış gırtlağına kadar kurtulmak için kafasını yormuyor, amaaan battı balık yan gider diye tutturmuş bir türkü gidiyor.
Ya!! kendini düşünmüyorsan çoluk çocuğunu düşün, gelecek nesli düşün. Bu ülke, bu vatan, bu topraklar kolay elde edilmedi. Ayak basıp yürüdüğün, kanla sulanmış toprağın altında yatan şehitlerini düşün. Onlar siz aç gözünüzü doyurun diye ölmediler.
Yazacak, konuşacak, söyleyecek çok şey varda işte o konudan o konuya atlayabiliyorum aklıma bir şeyler geldikçe.
CHP de şimdi yayıla yayıla oturanlar, özüne dön, ilkelerine dön, yok dönemiyorsan oklarını al kendine dön. CHP, Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi olmaktan çıkmış. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu gerçekten artık sende şu partiyi bir bırakıp git artık. Milletin git artık dediğini sağır sultan duydu sen duymadın.
Hele İYİ parti aman Allah’ım duyda inanma cinsinden. Saman altından su yürüten.
Bütün siyasi partilere sesleniyorum, burada durumumuzu kısaca özetledim, bu işi yapamıyorsanız bırakıp gidin, bilen birileri sizin yerinize gelsin. Bıktık artık hep aynı yüzleri görmekten, aynı nakaratları dinlemekten, aynı başarısızlıkları izlemekten yorulduk.
Bu yaşımıza geldik, bu güne kadar yapamadık bari bundan sonra kalan ömrümüzü biraz gezerek, eğlenerek, mutlu, keyif alarak yaşayalım istiyoruz. Dahası öylede olması gerek, hayatı aslında yaşlılıkta huzurlu yaşamalı insan. Posamız çıkana kadar üç kuruşa çalış çalış sonra da öl, bu mu yaşam.?
Yıllarca kıt kanaat yaşam mücadelesi ver, ekonomi ne olacak, adalet nasıl düzene girecek, çocuklarımızın geleceği nasıl olacak, bu ülkenin hali ne olacak diye düşünmekten doğru dürüst bir gün göremedik. Bari emeklilikte insanlara huzur verin.
Emekli maaşı alanlar her şeyde indirimden faydalansın. Her türlü şehirlerarası yolculuklarda, otellerde, lokantalarda, giyimde, kuşamda, tatillerde ne bileyim emeklilerin bir ayrıcalığı olsun. Zengin emekli artışı ile fakir emekli artışı bir olmasın. Emeklilerde insan gibi yaşamanın hazzını duysun.
Bütün siyasi partiler yukarıda adeta birlik olmuş AK Partiye çalışıyor, aşağıda vatandaş tükaka. İnsanları birbirine düşürüyorlar. Açık olun ya!! Açık olun, dürüst olun da, yalnız kalmayın halayı hep birlikte çekelim. Bizleri bu zevkten mahrum etmeyin, bu milletle dalga geçmeyin, bu milletin aklıyla oyun oynamayın, zararlı yine siz çıkarsınız.
Eğer sahnenin arkasında ülkede tek lider var oda REİS diyorsanız bizde bilelim, sizlere dansta eşlik edelim.
Siz yukarıdakiler danışıklı dövüş yapacağız diyerek aşağıda vatandaşın sırtında tepinemezsiniz. Söyleyin bu millete sofrada onlara da yer açılsın.
Yılmak yok asla!! Yola devam.
Meryem ALTUNKAYA
TÜRKİYE BAĞIMSIZ EMEKLİLER PLATFORMU
HALKLA İLİŞKİLER, BASIN VE MEDYADAN SORUMLU
GENEL BAŞKAN YARDIMCISI
Harika sadece Kılıçdaroğlu kısmında ben şöyle düşünüyorum kim olursa olsun bu şartlarda(?) seçimi alamaz don kişot un yel değirmenlerine karşı savaşması gibi …
Harikasın değerli başkanım ve kıymetli arkadaşım. Ellerin dert görmesin. Yüreğine ve emeğine sağlık.. Emekliler ve siyasetçiler-yönetenler arasındaki paradoksal ilişkiyi o kadar açık ve net anlatmışsınız ki bunun üzerine söyleyecek söz bulamıyorum. Sadece alkışlıyorum.. Teşekkürler değerli yol arkadaşım. Her şeyin gönlünce olmasını diliyorum.Kurtuluşun ve kuruluşun kenti, insan hakları ve demokrasinin başkenti İzmir'den selam ve sevgilerimle..
Canım kardeşim muhalefet olmayı Allah herkese nasip etsin doğduğunuz doğaldı muhalefet olmuşuz doğrular insanları yoracak büyür karşın gözün oynarsa sevenin olur dürüst insanlar zor insanlardır siyasete gelince ben onu yağlı güreşlere benzetirim toz koparmadan başaltı vede Başa kadar yükselişin bu evreleri geçmeyen asla başa güresemez kurallar belli inat etmenin anlamı yok bu işler vakit ister nakit ister Aslan gibi yürek ister herkese kolay gelsin Sabır silahımız Sevgi Anahtarınız olsun Başarmak için hazmetmek gerek inanmak gerek
Meryem hanım, ülkemizin acı gerçeklerini o kadar güzel dile getirmişsiniz ki, sizi yürekten kutluyorum. Kaleminize yüreğinize sağlık.
Sevgiyle esen kalınız.
Kaleminize, yüreğinize sağlık Meryem hanım.
Daha ne denirki? Atatürk'ün söylemleri, devrimleri boşa gidiyor. Düzeyimiz bu demekki.
Yazdiklariniza aynen katılıyor, teşekkür ediyorum.
Zevkle okurken hüzünleniyorum tabi ki
ülkemin durumuna ve maalesef ülkem insanının cehaletine.
Selâm
- s.
- 1
BES
