ERDEMİR İLE OYAK ŞİRKETLERİNİN KEYFİ YERİNDE
22 Haziran 2023 15:11:24
Oyak, Erdemir, Oyak İştirakleri üzerine araştırma ve analizlerimdeki çıkarımım;
ERDEMİR’LE OYAK ŞİRKETLERİNİN KEYFİ YERİNDE!
Ereğli Demir Çelik fabrikaları başta olmak üzere Erdemir’e bağlı diğer şirketleri Oyak Grubu Ataer Holding üzerindeki %49,29 payla yönetmektedir.
% 49,29 hisse oranı ile bir şirketin tamamı nasıl istenildiği gibi yönetilir benim kafama yatmıyor ama uzmanlar belli şartlar yerine getirilirse bunun mümkün olduğunu ifade ettiler. Şimdilik durumu sorgulamıyorum.
Bu şirketin 2006 yılı Şubat ayında kamu hisseleri Oyak Grubuna satıldı. Şirketin esas sözleşmesini incelediğimde, şirket hala Oyak Grubu adına tescil edilmiş bir şirket değil . Ama ne hikmetse Oyak grup şirketi olarak ifade ediliyor.
Oyak grubu bu şirketi neden kendi adına tescil etmez %1 lik bir hisse alarak diye düşünürken, 1961 yılında özel kanunla kurulan bu şirketin tüzel kimliğinin 1961 yılında kurulan şirket olarak devam ettiği 7462 sayılı bu kanunda bu şirkete özel imtiyazlar tanındığı bilgisine ulaştım.
7462 sayılı özel kanunla kurulan bu şirkete ait imtiyazlar İdari ve Mali imtiyazlar olup özellikle Kurumlar ve Gümrük vergilerinde bazı muafiyetlere tabi olduğu, bazı kanun maddelerinden muaf olduğu gibi çeşitli bilgilere ulaştım.
Erdemir’i yöneten Oyak; adına tescilini yapmadığı bu şirkete yasa ile tanınan tanınan özel imtiyazları kullanıyor mu? Bu özel imtiyazlar özelleştirme ile birlikte devir edildi mi yoksa devirsiz mi kullanılıyor? Şayet kullanıyorsa neden kullanıyor? Bu imtiyazlar rekabete ne kadar etki eder? gibi soruların cevabını elbette ilerleyen günlerde arayacağız ve bir rekabet kurulu kararı ile bu konuyu tartışacağız.
Şimdi gündemim SPK’ya bağlı olan Erdemir’in Oyak Gurubu şirketlerle yapmış olduğu ticaret!
Yani Borsaya açık olan Erdemir’in, borsa ile ilişkisi olmayan Oyak Gurubu Şirketlerden satın almış olduğu hizmet, mal ve enerji tedariki gibi hususlar.
Sadece 2022 yılında Ereğli Demir Çelik Fabrikası 3.764.366.000 TL gibi çok önemli rakamı Oyak grup şirketlerine ödeme olarak yaptığını görüyoruz. Oyak’ın Grup şirketlerindeki satın alma karşılığı ödeme yapılan hususlar SPK tarafından inceleniyor mu, inceleniyorsa ne sıklıkla ve ne şekilde inceleniyor bilmiyorum. Ancak, satın alınan enerji, hammadde, hizmet vs gibi hususlar piyasadan daha uygun şartlarda temin edilebilir mi? Muhasebe ve ihale oyunlarıyla Oyak’ın Gurup Şirketlerine Borsaya açık olan Erdemir’in kaynakları bilinçli şekilde aktarılabilir mi?
Böyle yöntemlerle Oyak’ın % 49,29 payına karşılık, kendisine ait olmayan % 50,71 hissedarların karları bilinçli şekilde düşürülüp, Oyak’a bağlı şirketler vasıtasıyla karın %100’ü Oyak’a aktarılması sağlanabilir mi? gibi çılgın sorular gelmiyor değİl aklıma! Oyak’a bağlı şirketlerin Borsada işlem gören Erdemir’le ticari ilişkisine bakacak olursak,
Oyak Pazarlama Hizmet Turizm A.Ş
Erdemir’e 2022 yılında 417.172. 000 tl lik hangi hizmeti vermiş olabilir bilmiyorum.
Bu şirket böyle yüksek hangi hizmeti veriyor olmalı ki, piyasa koşullarında bu hizmet daha ucuz sağlayabilecek başka şirketler olabilir mi? Sadece Personel hizmeti noktasından baktığımızda, Asgari ücretin giydirilmiş maliyeti ile birlikte 2900 personel 1 yıl çalıştırılabilir bu rakamla!
Oyak Savunma Güvenlik Sistemleri A.Ş
Erdemir 2022 yılında 412.609.000 tl lik ödeme yapmış bu şirkete! Hangi hizmeti vermiş olabilir ki, Asgari ücretin giydirilmiş maliyeti ile birlikte 2800 personel 1 yıl çalıştırılabilir bu rakamla!
Savunma güvenlik sistemleri firmasının güvenlik hizmeti verdiğini anlıyoruz ama bu güvenlik hizmetini kaç adamla veriyor? Hizmeti ne kadara mal ediyor? Bu güvenlik hizmeti daha az maliyetle yapılabilir mi? Genel Müdürünün curuf hasılatı ile ilgili durumu da vardı ama, bu konuyla ilgisi yok o olayın!
Omsan Lojistik A.Ş
Erdemir’e 2022 yılında 649.821.000 TL lik Nakliye hizmeti vermiş olmalı Omsan. Ama nedense şirketin kendi araçlarından çok, alt taşeronlar vasıtasıyla bu hizmetlerin sürdürüldüğünü biliyorum. İlçemizdeki taşıma Kooperatifleri veya taşıma şirketleri bu hizmeti çok daha ucuza veremez mi acaba? Zaten ilçemizdeki firmalar değİl mi OMSAN adına bu taşıma faaliyetlerini yapan? İrdelendiğinde elbette daha farklı detaylar çıkıyor.
Oyak denizcilik ve liman işletmeleri A.Ş
Erdemir anladığım kadarıyla İsdemir ve Erdemir Limanlarının işletmeciliğinin yapan bu Oyak şirketine 374.394.000 TL 2022 yılında ödeme yapmış. Tüm makina, ekipmanı Erdemir’e ait olan Liman işletmesinin maliyeti bu kadar yüksek olmamalı! Kaldı ki, liman Erdemir mülkü ve özel kanunla Erdemir şirketine tanınmış özel muafiyetlere haiz! Şimdi bu liman işletmesi başka bir firmaya geçerse, özel muafiyetler başka bir firmaya geçer mi? Orası da muamma ve sorgulanmalı!
Erdemir ve İsdemir limanında karşılıklı yaklaşık 150 kişiden toplam 300 kişi çalışıyordu. Gayet güzel ve verimli şekilde liman işletmeciliği yapılıyordu. Limanlar her kar odaklı şirket gibi maliyetler düşsün diye özel firmalara verilmiş olabilir.
2022 yılı hesaplarına göre 300 işçinin giydirilmiş maliyeti maksimum 130 milyon TL olurken, 244 milyon TL lik nasıl başlıca bir maliyetten söz edebiliriz ki? Kaldı ki, şuan işletmeyi yapan firmanın 2022 yılı işçilik maliyeti 80 milyon TL’yi geçme ihtimali yok. Şirketlerde bu tür hamleler maliyetleri düşürmek için yapılırken, nasıl oluyorda bu şekilde oluyor ? Söz konusu hususta maliyet düşüşü olmadığı kanaatindeyim. Bence bu firmada nasıl hizmet veriliyor ve bu maliyet nasıl oluşuyor kesinlikle sorgulanmalı!
Doco Petrol ve Danışmanlık A.Ş
2022 yılında 123.207. 000 TL ödeme yapılan adı geçen şirketi çok merak ettim. Web sitesine girdiğimizde bir tek ulaştığım sonuç Total resmi ve dolayısıyla Oyak grubuna geçen Total petrolün bir şirketi olduğunu değerlendiriyorum.
123 000 000 tl lik nasıl bir hizmet alındı petrol mu alındı danışmanlık mı? anlamadım.
İsdemir Linde Gaz 0rtaklığı A.Ş
Bu şirkete 2022 yılında ödenen miktar 495.019.000 TL.
Erdemirin mevcut durumda 7 adet Oksijen fabrikası var. Kaldı ki, özelleşmeden önce hali hazırda üretim kapasiteleri yettiği gibi Erdemir dışarıya tankerler vasıtasıyla Oksijen satışı da yapmaktaydı. Mevcut fabrikanın gaz alımına ihtiyacı yokken, neden böyle bir rakam çokta anlaşılır gibi değil.
Daha kapsamlı inceleyelim; yabancı bir ortakla İsdemirde yapılan bu üretim Erdemir grubunun şirketi olan İsdemire yeni bir fatura kesiyor ve ek bir vergi yükü oluşuyor. Oysa ki, Demir ve Çelik Fabrikaları, adı üzerinde entegre tesis olan ve yassı çelik entegre üretiminin net veri olarak bir parçası oksijen gazı üretimi neden başkaca şirketler üzerinden yapılıyor? Ek maliyet ve ek vergi yüklerine neden katlanılıyor? Anlaşılır bir konu değil! Ek maliyetlere hatır için mi katlanılıyor yoksa başkaca teknik bir gerekçe mi var? Entegre üretim parçası olan bir prosesi başkaca bir şirketin çalışmasına konu edip tekraren bunu ek maliyetlerle faturaya konu etmek ne kadar doğru veya akıllıca? Cevap arayan çılgın sorular!
Oyak Elektrik Enerji Toptan satış A.Ş
2022 yılında bu şirkete 263.994.000 TL Oyak enerjiye konsalidasyon içinde ödeme yapılmış.
2020,2021,2022 yıllarında yaklaşık alma ve verme yönünde 550.000.000 TL.lik bu enerjiyi, Ereğli Demir Çelik fabrikalarının hangi şirketlerine ne kadar enerji vermiştir? Farklı şekilde bakarsak, Demir Çelik Fabrikası enerji satmadığını iddia etsede Oyak grubuna hangi şirketin enerji satışı gözüküyor? Bu durumun bir açıklaması varmıdır?
Ereğli Demir Çelik fabrikaları zaten bir enerji üreticisi! Enerji yetmediği yerde Epiaş’tan alıyor veya kamuoyuna açık verilerde öyle ifade ediliyor. Epiaş ın kamuya açık kayıtlarına göre ortalama 600.000.000 kwh enerji satın alıyor Erdemir. Epiaş sisteminden 263 milyonluk Yukarıda ifade olunan enerji, Epiaş fiyatına göre 100 000 000 kwh enerjiye denk geliyor. Bu enerjiyi hangi Ereğli Demir Çelik fabrikaları grup şirketi kullandı? Bu denli büyük bir kullanım , iki demir çelik fabrikası dışında mümkün mü?
Ayrıca, Erdemir’in 2020 yılı kayıtlarına göre 1.607.837.000 tl enerji gelir vergisi matrahından gider gösterilmiş .
Ereğli Demir Çelik Fabrikalarının Epiaş’ın 2020 yılı enerji maliyetlerine göre söz konusu şirketin 1kwh ortalama vergili enerjili maliyeti 0,33 TL .
Yukarıda gider gösterilen rakama göre 4.869.696.000 kwh Ereğli Demir Çelik fabrikalarının grup şirketleri ile beraber enerji tükettiği gibi bir rakam ortaya çıkıyor! Kendi ürettiği enerji ile ilgili Anayasa Mahkemesi kararlarına göre zaten İsdemir ve Erdemir vergiden muaf! Dolaylısıyla bu maddi gerçeğe göre 5.500.000.000 kwh enerjiye tekabül eden bu hesap hangi birim enerji değerine göre yapılıyor? bunların hepsi soru işareti!
2019 yılı için gelir vergisinden enerji gideri hesabı yapıldığında %50 sini vergisiz üretim kullanma hesap edersek yine 5.500.000.000 kwh enerji nerede tüketilmiş? Yada burada Epiaş ve Epdk enerji fiyatı dışında başkaca bir fiyat mı gidere konu ediliyor? Hepsi soru işareti!
Konsalide bütçeye baktığımızda 10.700.000.000 tl lik bir gidere konu enerjinin tamamı faturaya mı konu yoksa bir kısmı mı? Yani üretim enerji tahmini hesapla mı gidere konu ediliyor ? gerçekten bu konuyu merak ediyorum.
Zira Erdemir ölçeğinde bu hususlar bu şekilde ise ülke genelinde hem kullanıcı hem üretici şirketler açısından önemli bir kamu zararından bahsedebiliriz! Konu maliye bakanlığı gibi gözükse de EPDK’yı da bağlamaktadır.
Ereğli Demir Çelik fabrikaları ile ilgili kendi ürettiği enerji ile ilgili Anayasa Mahkememizin bir kararı var. Bu karar matrah hesabı yapılamadığından vergi sorumluluğu oluşmayacağı yönünde.
Anayasa Mahkemesi kararına elbette saygılıyız !
Bu kararı okuduğumuzda, Demir Çelik yan ürünü gazlardan üretilen bir enerji olduğu, bu enerjinin şirketin mülkiyetinde oluşan bir işlemde oluştuğu ve bu gazdan üretilen enerjinin maliyetinin yani vergiye esas matrahının hesap edilemediği gibi bir iddia var.
Erdemirde çalışanlar bilir ki, Erdemirde bu adı geçen enerji santrallerinin %80 i doğal gazla üretim yapmaktadır. Erdemir prosesisinde bu yan ürün gazlar yüksek fırın prosesinde ve diğer fırın proseslerinde yoğunlukla enerji olarak kullanılmaktadır. Şirketin teknik yetkililerinin kamuoyuna açık beyanı da bu yöndedir.
Epiaş kayıtlarında da söz konusu Erdemirin enerji üretimi, resmi verilerde doğal gaz hammedesinden faydalanılarak üretim yapılmakta olduğu açıktır.
Anayasa Mahkememizin kararına saygı göstermekle beraber, evrak üzerinden beyanlar doğru kabul edilerek yapılan bir inceleme olduğunu değerlendiriyorum. Bu kararın teknik yönü doğru incelenmeden oluşması hukuk sistemimiz de bir hata doğurmaz mı?
Kanun koyucunun koymuş olduğu böyle bir vergi muafiyeti yoktur. Kanun koyucu ulusal baraya kullanmamak şartıyla kendi enerjisini üretenlere bir vergi muafiyeti getirmiştir. Oysa Epiaş kayıtlarına baktığımızda Erdemir lisansına ait santrallerin anlık üretim verileri epiaş sisteminde kayıtlı devletin resmi rakamında veri kaynağı Teiaşa ait ulusal bara olarak gösteriliyor.
Geldiğimiz noktada bunların hepsi teknik olarak mümkün olmayan ama kağıt üzerinde varmış gibi kabul edilerek tanınan keyfi muafiyetlerdir. En azından benim bu aşamadaki kanaatim böyle. EPDK’ nın konuyu tetkik etmesi gerektiği açıktır!
Bu soruların cevaplarını aramaya devam edeceğim elbette! Beni izlemeye devam edin.
Hatta Erdemir Genel Müdürünün eski mesai arkadaşı olarak, Sendika Başkanından çekinmezse bu konuda kendisine ücretsiz danışmalıkta verebilirim. Çünkü şuan yönettiği şirketin maliyetler, şirket karlılığı ile ilgili yönetim yönüyle soru işaretleri ve zafiyetler olduğunu değerlendiriyorum .
Dost acı söyler.
Ortakları olan bu şirkette herkesin bu soruları sormak hakkıdır hukuk devletinin emri hükmü gereği bu soruları cevaplamak ise Genel Müdürün görevidir. Veya Sendika Başkanı da cevap verebilir, zira kendisini işverenin et ve tırnağı olarak tanımladığı için bunu yadırgamayız.
Sayın Genel Müdüre şimdilik son bir soru daha soracağım!
Ereğli Demir Çelik fabrikalarından kantar fişi olmayan irsaliyesi olamayan malzeme taşıyan bir kamyon çıkabilir mi? Bu mümkün mü? Bunun mümkün olduğunu iddia edenler varki biz Erdemirde çalıştık bu şirketten çatal iğne kayıtsız irsaliyesiz çıkmaz, çıkamaz. Bunun aksini iddia edene iyi gözle bakmam !
Tabi ki de böylesine büyük çaplı üretim yapan bir dünya şirketimiz var. Bu şirket Ereğlimiz de 1958 den beri şehrimizin bir değeri ve sosyal paydaşı! Her ne kadar son 17 yılda şehre karşı Kurumsal Sosyal Sorumluluklarını aksatsalar da, şehre yüzünü dönmese de, çalışanların %60’ını şehirdışından getirse de, şehrini kirlettiği insanların çocuklarını istihdam etme noktasında isteksiz davranan pozisyonda olsa da , ben ve benim gibi birçok arkadaşımızı haksız yere işten atsa da Erdemir Ereğli halkı olarak bizim değerimiz!
Yukarıdaki ifadelerimi kimse yanlış anlamasın, şovenistlik olarak değerlendirmesin! Zira Karabük’teki Kardemir fabrikasına 20 yıldır 4000 kişi kura yöntemiyle işe alındı. Karabük ikameti olmayanlar noter kurasına bile giremedi. Doğru olanı bu değİl mi? Çünkü şehirle sosyolojik gönül bağı olanların çalışması en doğru insan kaynakları politikası.
Bu şehirde yaşayan insanların sabrını sınayan zorlayan bir Oyak yönetimi var ! Sayın Aşkın Peker bu yönetimin Ereğlideki yüzü konumunda. Zaman zaman kendisine teşpih yapıp bu satırlardan kendisine takılıyoruz ama sevdiğimizden ha! sevmesek başka türlü konuşuruz. Arada bana iftira atıp sallıyor ama, düzeltir diye bekliyorum. Ayrıca, Yusuf Odabaşla fazla görüntü vermesi imajına zarar veriyor. Biraz mesafe koyması lazım bence kendisi! Öyle taşlı kalelere, kafelere takılmakla da olmaz! Bu tavsiyemize uyar uymaz bu da dost tavsiyesi. Bak yukarıda yazdıklarım ince notlar, bu notlar İçin çok detay çalışmam var!
Sayın Oyak yönetimi bu şehre yukardan bakmayın! Bu şehir insanına yukardan bakmayın! Yukarıda izah ettiğim hususlarıda iyi irdeleyin! Bilmiyor iseniz, sorun! Sormak ayıp değil ! Bu kadar soru çıkartan birinin elbette bundan daha fazla araştırma ve soruları da hazırdır! Şehre karşı maddi ve sosyolojik sorumlulukarınızı ötelemeyin ! Şehir halkını idare etmeye yön vermeye kalkmayın! Gerisi zaten karşılıklı iyi niyet, güler yüz, tatlı dil!
Hep bana Rabbena dili, ayrı bir dil!
Vesselam,
Selam ve dua ile…
Mustafa Uysal