ETLE TIRNAK İDİLER, ERDEMİR VAKFINI ZİYAn ETTİLER!
14 Haziran 2023 21:01:38
ETLE TIRNAK İDİLER, ERDEMİR VAKFINI ZİYAn ETTİLER!
Erdemir çalışanlarının sosyal güvenceleri adına önemli yer tutan ve çalışanların desteğiyle 55 yıldır ayakta tuttuğu Erdemir Vakfı çöküşü ile sendika bağlantılarına bir bakalım!
2009 yılına kadar 25 yıl düzenli aidat ödeyen Erdemir çalışanı emekli olduğunda sadece Vakıf birikimleriyle bu günün şartlarında bir daire, birde lüks otomobil alabilecek birikimi vakıf sayesinde yapabiliyordu.
2006 yılında Erdemir özelleşti ve akabinde eş zamanlı olarak Oğuz Özgen Erdemir Genel Müdürü okurken, Yusuf Ziya Odabaş’ta Türk Metal Sendikasının Şube Başkanlığına getirildi. Hemen peşinden Erdemir Vakfı yönetimi de değiştirildi. Böylelikle Erdemir Vakfı üzerinde karabulutlar dolaşmaya başladı.
OYAK’ın Erdemir yönetimin almasıyla birlikte yapılan değişimlerle kar eden Erdemir’de %35 maaş indirimine gidildi. Çalışanlar %35 maaş düşüşü hayal kırıklığını atlatamadan 2009 yılı sonbaharında Erdemir Vakfında her ay açıklanan katsayı oranı Bankaların adi faizlerinin çok gerisinde açıklandı. Akabinde vakfın aylık getirisi diğer yatırım araçlarının ve faizlerin çok gerisinde kalmaya ve komik denecek rakamlar açıklanmaya başladı.
2010 yılı Mayıs ayı içinde Vakıf yönetiminin açıkladığı komik katsayı nedeniyle, aynı zamanda Sendika delegesi olan Vakıf Delegesi işçiler Sendika Şube Başkanı Odabaş’a bu konuda Vakıf Yönetimine hesap sorulması yönünde telkinde bulundular. Odabaş hem üyesi, hemde delegesi olan bu çalışanların telkinlerini kulak arkası yaptı. Bunun üzerinde yapılan Vakıf Genel kurulunda, Vakfın açıkladığı komik katsayıları ve vakıf zararlarının gerekçelerini ısrarla sorgulamaya devam eden işçiler Erdemir’den işten atıldılar!
Suçları Vakıftaki zararları, haksızlık ve usulsüzlükleri sorgulamak!
İşten atılan bu kişiler Vakfın zararlarını 2011 yılında yargıya taşıdılar. Bunun üzerine mahkemece bilirkişi raporları hazırlandı ve konu Ceza Mahkemesine intikal etti! Yargı süreci devam ederken 2014 Ocak ayının 2. Haftasında Erdemir Vakfına yapılan usulsüzlük ve kanun dışı işlemlerden dolayı yüklü miktarda vergi cezası kesildiği ve bu vergi cezasının ödenmesi veya karşı dava açılması yönünde 30.01.2014 tarihinde olağanüstü kongreye gidileceği , kongre tarihine kadar ve söz konusu vergi cezaları ile ilgili ödeme süreci sonlanıncaya kadar üyelerin malvarlıkları dondurulduğu ilan edildi.
Düşünsenize Vakıfta Ereğlinin en lüks semtinde bir daire ve lüks bir araç alabilecek birikiminiz donduruluyor ancak bu cezanın yenmesine neden olan vakıf yönetimi, ne yenilen cezanın içeriğinden, ne de yapılan ihmal ve suistimalden bahsetmezken, bu kesilen yüklü miktardaki vergi cezasının çalışanların birikimlerinden kesilip ödeneceği duyuruluyor. Sorgulayan ve itiraz eden çalışanlara aba altından sopa gösteriliyor!
Mahkeme kayıtlarından anladığım üzere Erdemir Vakfı vergi Cezasını 16 Aralık 2013 tarihinde yemiş ve bu ceza tebliğ edilmiş. 12 Ocak 2014tarihinde üyelerin malvarlıklarının dondurulduğu üyelere duyrulmuş.
Vakıf üyesi olanlar çok iyi bilir! Gerekli şartlara haiz Üyeler yılda bir kereye mahsus olmak üzere vergiden muaf bir şekilde vakıftaki malvarlıklarından para çekebilir
Vergi cezasından üyelerden önce haberdar olup, vergi cezası kesilen 16 Aralık 2013 ile malvarlıkları dondurulan 12 Ocak 2014 tarihleri arasında hem 2013 yılı hemde 2014 yılı malvarlıklarından vergisiz bir şekilde bazı hatırlı kişiler mal varlıklarını Erdemir Vakfından çekmişler!
16 Aralıkta ceza kesildikten sonra 20 Aralık 2013 ile 10 Ocak 2014 tarihleri arasında hem 2013 yılı hemde 2014 yılı malvarlıklarından 20 gün içinde iki kez vergisiz şekilde malvarlıklarını çekmişler. Bunlar böylelikle kesilen vergi cezalarından etkilenmesinler diye paralarını (malvarlıklarını) deyim yerinde ise kaçırmışlar!
Kim bu fırsatçılar?
Bunların içinde Türk Metal Sendikası Başkanı Yusuf Ziya Odabaş var mı?
Şayet Odabaş var ise, İşçinin hakkını savunmakta görevli olan Sendika Başkanı kendi mal varlıklarını çekene kadar üyeleri işçilere neden bilgi vermemiştir? Bunu neresi ahlaki, neresi etiktir?
Bunun üzerine sendika ve vakıf delegesi olanlar, Vakıf Yöneticilerinin sebep oldukları kayıt dışı hesaplardan üyelerin haberdar olmadıkları o nedenle vergi cezalarının üyelerden kesilmesinin yanlış olduğu ile ilgili olayı yargıya taşımışlar.
Peki işçinin haklarını savunmakla yükümlü olan Sendikacı Odabaş’a soruyorum;
Üyelerin malvarlığından kesilen ceza ödemeleri için dönemin Vakıf Başkanı başta olmak üzere o dönemki iki üst düzey sendika yöneticisinin de aralarında bulunduğu yöneticilere zimmet çıkmışmıdır?
Yani uzlaşma ile vakıf üyelerinin malvarlıklarından ödenen cezaların rücu edilmesi hakkında müfettiş ve yargı kararları varmıdır?
Yusuf Ziya Odabaş; o dönemin Genel Müdür Yardımcısı ve Sendika Yöneticilerini korumak İçin mi delegeye, kesilen cezanın tüm üyelerin malvarlığından ödenmesi yönünde Genel kurul kararı çıkması İçin baskı uygulamıştır?
2014 yılı Ekim Ayında Maliye Bakanlığı Vakıftan cezayı tahsil etmek istediğinde, Erdemir Vakfı Olağanüstü kongreye çağrılmış, vakıf olayından yıpranan Sendika Başkanı işçi tepkisinden dolayı sessiz kalırken, “etle-tırnak gibiyiz” dediği dönemin Genel Müdürü Oğuz Özgen tarafından Sendikanın Baştemsilcilik binasında ikna edilerek vakıf delegesi işçiler Sendika otelinde toplantıya çağrılmışmıdır?
Otelde Vakıf Delegesi işçilerle toplantı yapan Odabaş, işçilere kesilen cezanın vakıf üyelerinden kesilmesi noktasında karara evet demeleri için baskı yapmışımdır?
Vakıf Delegesi işçilerin, “ biz neden yönetimin bizim bilgimiz dışında yaptığı ve delegenin onayı olmayan işlemleri yapıp kesilen cezaları biz ödeyeceğiz” dediğinde Sendika Başkanı Odabaş’ta işçiye “ bu konuyu aramızda kapatacağız. Aykırı ses istemiyorum. Aksi durumda ya Ana Kapı, ya Bağlık Kapı” diyerek üyelerini işten çıkışla tehdit etmiş midir?
Odabaş Vakfımız zarar görmesin kamuflajıyla 8 Erdemir üst yöneticisi ve 2 sendika yöneticisinin de aralarında bulunduğu Vakıf Yöneticilerine çıkan maddi zimmetteki sorumluluklarından sıyrılmalarını sağlamış mıdır?
İşte can alıcı soru;
Erdemir Vakfından yasadışı şekilde yurtdışı off shore hesaplarına giden paralardan yaklaşık 150 milyon dolar civarlarında dönmeyen var mıdır?
Dönmeyen bu paralar Fetö Terör Örgütüne aktarılmış olabilir mi?
Bu olayları kapatmak İçin üyelere yüklenip, vakıf yöneticilerini kurtarma operasyonunun altında Fetö Terör Örgütüne para aktarılması ve yöneticilerin konuşmalarını engellemesi durumu var mıdır?
Vakıf paraları üyelerin bilgisi dışında ve Vakıf tüzüğüne aykırı şekilde OYAK’a kullandırılmışmıdır? Vakıf katsayılarının düşük çıkması nedenlerinden biri bu mudur? Bu olaylardan İki sendika yöneticisi Vakıfta olan o dönemin Şube Başkanı Yusuf Ziya Odabaşın haberi var mıdır?
Vakıfla ilgili inceleme yapılan müfettiş Raporlarının hepsinde “Çıkar Amaçlı Suç Örgütü kurmak ve Görevi Kötüye kullanma” iddialarıyla cezalandırma istenmişmidir?
Vakıf hesaplarıyla paralel, Vakıf yöneticileri hakkında Borsa Spekülasyonları yapıldığı müfettiş raporlarında yer almışmıdır?
Daha önce Etle-tırnak olduğunu söylediği ve Fetöye Para aktarmak suçlamasıyla gözaltına alınan Genel Müdür Oğuz Özgen’in bu konularla bilgisi ve etkisi varmıdır?
Odabaşın, dokunulmazlık ve bu yükselişin ardında Vakıf parası gerçeği varmıdır?
Bu paraları haklı olarak sorguladıkları için işten atılan ve ekmeklerini kaybeden kişilere helallik borcunuz var mı?
Üyesine kaybettiren, Ereğli’ye kaybettirenlere “şehrin değeri” diyenler kimlere hizmet etmektedir?
İşçinin ve Erdemir çalışanlarının paraları kimlere peşkeş çekilmiştir?
Allah islah etsin …
Vesselam,
Selam ve dua ile…
Mustafa Uysal