Eyfel525@hotmail.com
DERDİMİZ, '' KİM KAZANACAK '' OLDU.
16 Nisan 2023 15:24:52
DERT KİM KAZANACAK OLDU.
Yazacak o kadar şey var ki;
Neresinden başlasak hep sıkıntı.
20 Yıldır aynı iktidar ile yönetiliyoruz.
Şöyle geriye dönüp baktığımda, her seçimde ayrı bir düşman, ayrı bir algı yönetimi ile, millet iki kutba yönlendirilerek, yok şöyle, yok böyle oldu türü laf ebelikleri ile millet adeta kandırılmaya çalışılıyor.
Milletin derdi ile dertlenen bir yönetim şeklinin olmadığını, son 7 yıldır hep birlikte yaşayarak görüyoruz.
İktidarın dilinde her zaman ayrı bir düşman şekli olmadan, 20 yıldır hiçbir seçime sağlıklı giremedik.
Adeta halkı ayrıştıran bu düşünce, bizlere 1980’li yıllardaki sağ-sol zihniyetinin ülkeyi getirdiği durumu ne güzelde özetliyor.
Ülkemin yarısı, siyasi olarak başka partilere oy veriyor.
Bu%50 lik kesime, sürekli vatan haini gibi yaftalık yapıştırılmasını ise nasıl izah edebileceğimizi anlamakta zor.
Bir ülke yönetimi, sırf siyasi düşüncesi nedeni ile, halkına hain diyebilecek kadar gözü kararmış ise, geldiğimiz durumu özetleme açısından ne halde olduğumuzun açık göstergesidir bu.
Siyasi beceriksizliğin, ekonomide tavan yaptığını her fert biliyor.
Her şeye rağmen, insanlarımız bu ağır ve hak etmediği şekilde hakaretlere maruz kalmasına rağmen, sağduyusunu ve ülke sevdası nedeni ile bütün bu çirkin söylemleri sineye çekiyorlar.
Siyasette bu kadar boş salvoların olduğu bir dönem hiç yaşanmamıştı.
Hatta 1980’li yıllarda terörden günde 30-40 kişinin cinayete kurban gittiği yıllarda bile, o zamanların liderleri bile halkına bu kadar ağır bir dil hiç kullanmamıştır.
Siyaset halka hizmet için yapılır.
Halka hizmeti, halka hakaret zihniyetine çeviren bu tür söylem ve açıklamalardan, her kesimin uzaklaşması ve sağduyu içinde yapacaklarını halka anlatması gerekir diye düşünüyorum.
Siyasette kutuplaştırıcı, ayrıştırıcı dili, halkımızın çoğunluğunun dikkate bile almadığına şahit oluyoruz.
Sırf başka siyasi düşünceye sahip olduğu için halkına HAİN bunlar diyebilen siyasilerin, bu kelamı edebilme cesaretlerinin nereden geldiğini hepimiz net biliyoruz.
Devlet kurumlarındaki, gücü eline alıp, benim gibi düşünmeyen kim olursa olsun, haindir, dış güçlere çalışıyor, vatanını satıyor diye halkı kandırma üzerine kurulu bir siyasi
söylemlerin, kimseye bir şey kazandırmayacağı açık ve net olarak bellidir.
Devletimiz ve milletimiz küllerinden doğan bir ateştir.
Bir Türk Dünya’ya bedeldir kelamı, 2002 yıllarında lügata girmemiştir.
Bizden önce bu ülkede bir çivi çakılmamıştır kelamı bile LAF-I İŞGÜZARLIK ’tan başka bir iş değildir.
Unutmayalım ki;
1927 yılında kurulan Kayseri Uçak Fabrikası, 1952 yılında Menderes ve bakanları kurulu kararı ile kapatılmasına karar verilmiştir. (Ama her ne hikmetse bu Uçak fabrikasının kapatılmasını herkes Merhum İnönü der. Gogleye yazıp araştırsa hemen cevabını alır.)
Türkiye devleti kurulduğundan beri yine ilk defa 1958 yılında (Menderes hükümeti) Moratoryum ilan etmiş, ülke borç batağına saplanmıştır.
Tek adamlığın ülke yönetiminde ki sıkıntılarının o yıllarda ceremesini çeken ülkem, demokrasinin işleyişinin parlamentodan geçtiğini o yıllarda çok iyi kavramıştır.
Aradan 60 yıl sonra, tek adamlık rejiminin sıkıntılarını, ülke olarak nasıl çektiğimizi hepimiz yaşıyoruz.
Son söz olarak;
Rejimi sahip çıkmak ve demokrasi kültürü ile yönetilmek bizim elimizdedir.
Gürol ÖZTÜRK
Gazetecilik budur ülke gerçeklerini yaptırmadan vatandaşın doğru haber almasına olanak sağlamaktır gazetecilik yürek ister kuvayi milli ruhuyla TC Devletinin menfaatlerini yollayıp göstermektir bu uğurda can veren gazetecilere Allah'tan rahmet diliyorum şimdiki gazeteci dostlarımada kolaylıklar dilerim
- s.
- 1