Sevgili arkadaşlar.
Sizlerle Meryem Altunkaya’nın yeniden aktif hale getirdiği gazetesinin internet sayfasında buluşmanın keyfini yaşayacağım.

Köşe yazılarımla sizlere keyifli anlar geçirteceğime eminim.
Kiminiz, köşelerimi sevecek, kiminiz ise taraflı tutumu ile bana kızacaktır.
Bunu sizlere baştan yazmak istedim.

Ama;
Bilmenizi isterim ki;
Ben kalemimi hiçbir zaman silah olarak kullanan gazeteci tiplerinden olmadım.
Ülkemin, Milletimin ve Devletimin çıkarları ve menfaatleri benim için kutsal sayılacak anlayışımdadır.

Buradan da özellikle belirtmek istiyorum ki; İktidarlar hiç umurumda değildir. Önemli olan Devlet-i aliyedir. İktidarlar gelip geçer ama DEVLETİMİZ bakidir.
İktidarların güzel yaptığı işleri eleştirirken, yanlış uygulamalarını da en sert şekilde korkmadan yazabilen bir kişilikteyim.

Kısaca bunları sizlerle paylaşmak istedim.
Yeri gelmişken;

Bugün sizlerle ilk buluşmamızda, içinde bulunduğumuz günlerin eleştiri günleri olmadığını da yazmak istiyorum.

Acımız büyük, acımız büyük olduğu kadar, kurtarılan her canda da sevincimiz katlanıyor.
Şimdilik sadece, bu deprem olayında yazacağım birkaç kelime var.

Türk Milleti olarak bizler; Ülkeyi yöneten Hükümet sisteminden daha hızlı hareket ettik.
Bunları da sizlerle zamanla paylaşacağım.
Ama şuan ne bunun yeri, nede zamanıdır.

Koordinasyon eksikliğinden tutunda, böyle bir afette neler yapılabileceğinin bir çalışma haritasının olmadığını yaşamak, bizler için derin bir tecrübe oldu.

İnşallah ilerideki günlerde acımız bittikten sonra sizlerle daha detaylı buluşacağız.
Şimdilik hoş ve esen kalmanız dileklerimle.

Hep birlikte elele yürek yüreğe verip bu zor günleri de aşacağız elbette.

Gürol ÖZTÜRK