Korkutup, ürküten fay sayısı.
Prof. Dr. Şükrü Ersoy, "Biz 1992'ye kadar Türkiye'de deprem oluşturabilecek fay sayısını 150 biliyorduk. Şimdilerde bu sayı 500'ün üzerine çıktı" diye konuştu.
Haber giriş tarihi : 06-03-2023 | 15 : 39 34
Haber güncelleme tarihi : 06-03-2023 | 15 : 39 34
Prof. Dr. Şükrü Ersoy, sosyal medyadan yaptığı açıklamada Türkiye'de deprem oluşturabilecek fay sayısının 500'ün üzerine çıktığını ifade etti.
Bakırköy Kent Konseyi ve Mahalle Afet Gönüllüleri Derneği (MAG-DER) iş birliğiyle Tarık Akan Konferans Salonu'nda 'Deprem Tehlikesi ve İstanbul' başlıklı panel düzenlendi.
Düzenlenen panelde konuşan Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy;
"Biz 1992'ye kadar Türkiye'de deprem oluşturabilecek fay sayısını 150 diye biliyorduk. Şimdilerde bu sayı 500'ün üzerine çıktı.
Yani Türkiye'de 1992'den günümüze kadar deprem tehlikesi 3 buçuk, 4 kat daha arttı.
İstanbul çevresinde kötü, özellikle alüvyon gibi yumuşak zeminlerin üzerindeki yaklaşık 100 bin yapı stoklarının hemen ele alınıp, yıkılabilecek binaların derhal yıkılıp, yeniden yapılması gerekir" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Şükrü Ersoy, Hatay'da uzun bir süre 7'den büyük deprem olmayacağını belirterek, "Garanti veremem ama Hatay'da artık uzun bir süre 7'den büyük bir deprem olmayacak.
Malatya istikametine doğru giden mevcut bir gerilim var . Adana'nın üstünde Göksu, Savrun, Kozan gibi ilçeleri ilgilendiren kuzey, güney fay hatları da var. Bu ilçeler ileride bir deprem potansiyeli taşıyor.
Bireysel olarak hepimiz depremin farkında olmalıyız. Elbette bunu paranoyak bir korkuya dönüştürerek yapmamak gerek, öylede böylede yaşıyoruz, hepimizin sorumluluğu altında insanlar var, ailemiz var.
Türkiye'nin yüzde 92'si deprem bölgesi dendiğinde insanlar bu riskin sadece İstanbul'da olabileceğini, depremin hep başka yerde olup kendilerine bir şey olmayacağını düşünüyorlar. O yüzden bu cümleyi düzelterek Türkiye'nin yüzde yüzü deprem bölgesi, bu afetten etkilenmeyecek hiçbir ilimiz yok diyoruz. İllerin fay hattından geçmesi de gerekmiyor" dedi.
Zemini dikkate alarak sağlam evlerin yapılması gerektiğini belirten Ersoy; ''İstanbul çevresinde kötü, özellikle alüvyon gibi yumuşak zeminlerin üzerindeki yaklaşık 100 bin yapı stoklarının hemen ele alınıp, yıkılabilecek binaların derhal yıkılıp, yeniden yapılması gerekir.
Çünkü 24 yıl deprem bekledi, daha fazlada beklemeyebilir. Bunun süresini kestirmek zor. Şu anda bile olabilir. 1400 kilometre boyunca her yeri kırılmış bir fay hattı var, sadece Marmara da deprem olmamış. Marmara'nın içerisinde hem 1912'nin hem 1999 depremlerinin yüklediği önemli bir gerilim var. Bundan kaçış yok" diyen Ersoy;
"Diyelim ki deprem bizim söylediğimiz yakın bir zamanda olmadı da 50 sene sonra oldu. Sizler şu an içinde oturduğunuz evlerinizi, çocuklarınıza miras bırakacaksınız. Sorarım size çocuklarınıza tabut mu bırakacaksınız?
Silivri açıklarında 5,8 büyüklüğünde bir deprem oldu. Deprem sonrası İstanbul'un bütün ulaşım yolları tıkandı, yapısal hasarlar meydana geldi. Bu yaşayabileceğimiz büyük bir depremin küçük bir provasıydı. Bu depremi hadi 6 olarak kabul edin.
Bizim beklediğimiz deprem enerji açısından bunun 300, 400 katı… İstanbul için beklenebilecek en büyük deprem senaryosu 7 buçuk olarak kabul edilip bütün senaryolar bunun üzerine düzenlenmekte.
İstanbul çevresinde bir depremi konuşuyorsak, tsunamiyi de beraberinde konuşmamız gerekiyor. Marmara'nın neresinde deprem olursa, kaç metre yüksekliğinde dalga olur, kaç dakika sonra hangi kıyıya gider? Bunların senaryoları var" dedi.
Haber : Gündem
ETİKETLER : Yazdır
Dünyadan
Çok Okunanlar
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor