Kısacası Yay’ı Çekene Bakmaktan, Okun Nereye Gittiğini Görmüyoruz..

Bünyamin ERDEMİR'in okunması gereken bir köşe yazısı:

İnsanları fakirleştirmek şeytani bir terbiyedir.!

Otoriter rejim ve yöneticiler tarafından tarihte sıklıkla kullanılır bu yöntem. Bunu bilmek için Antropolog olmaya veya sosyoloji okumaya gerek yok, az tarih, az ibret yada Geore Orwell okumak yeterli. (Hayvan Çiftliği veya 1984)
Toplumu açlıkla, savaşla, terbiye etmek kişisel bir tecrübe veya gereksinim değil. Bir iddianın ıspatı için yapılan bir eylemdir.! Esir et ve iteate zorla kabul etmiyorsa sür veya öldür.!

Örneğin: Ukrayna savaşının artçıları kendini her yerde gösteriyor. Ekonomi tutsaklık, açlık, kutuplaştırma, düşmanın varsa sende varsın diyen zihniyet, kendini karşısındakinin varlığına borçlu hissetme inançı ve bunun getirdiği her türlü gayrimeşru eylemi yapma yetisini kendinde görme! daha onlarcasını örnek verebileceğim bir misal zincirleme halkaları… Dedimya afrika’dan ortadoğuya uzanır bu seferde… Uzatmayalım.

Ancak son yıllarda Balkanlar, Batı Afrika ve Orta Asya bir adım öne çıkıyor. Bu durumda : Neden? Sömürülmeye müsait veya sömürücüsünü değiştirme vakti gelen yerler ama bugün daha önemlisi var. Pekala neden bu bölgeler? : Ufak bir örnek vereyim alt mısralarda anlamanıza kolaylık olsun. ”Yavru kediyi bile köşeye sıkıştırsanız o bile tatlı patilerini size doğrultur ve daha süt dolu dişleri ile çıkardığı sesi bilmeden tıslar” O korkunç olduğunu ve içsel bir hissiyatlık ve istemle kendini koruduğunu sansada size bu çok sevimli gelir ve dahada oynamak gelir içinizden…Rusya gibi..!

Küresel ve bölgesel güç rekabetinin meydan okumaları bu üç bölgede de kendini yoğun olarak göstermeye başladı. Batıdan ve ezel düşmanı Amerika’dan ekonomik ambargo yiyen Rusya sen bana bunu yaparsan bende sana bunu yaparım dercesine Doğu Avrupa, Ortadoğu, Akdeniz ve Afrika’da farkındalığını göstermek ve arttırmak için bazı gösterişler yapmaya başladı. Rusya’nın yenileceğini düşünenler…! Rusya bu savaşa kimsenin haberi olmadan başladı. Daha doğrusu soğuk savaş ne Amerika için nede Rusya için hiç bitmedi.

Bu bölgelerde yaşananlarsa tesadüf değil. Tamamiyle etkiye tepki olayı Amerika öncülüğünde Batı güçleri raf ömrü bitmek üzere olan silahlarını Ukrayna’da eritmeye çalışırken ve bazılarını ar-ge yaparken fizibilete maalesef ne için öldürdüğünü bilmeyen veya ne için öldüğünü bilmeyen masum sivillere oluyor. Rusya izlemek yerine hedefini Odessaya değil ABD ve Batıyı birbirine düşürecek bir planla gözünü Afrika’ya dikti. Şimdilik toprak alma ve yönetme gibi bir niyeti yok orda reaksiyon yaratarak batının bam telini çalmak ve çıkan sesle Amerika ‘yı rahatsız etmek. Tabii Türkiye’nin gücü ve onayını aldıktan sonra…! Her solist sahnede olacak diye bir şey yok…Resmi okumakta bir beceridir…

ABD liderliğindeki Batı güçleri Kafkasya’dan Kuzey Buz Denizi’ne dört bir taraftan Rusya’yı sıkıştırmaya başladıki bu 1993 Çeçen-Rus savaşına kadar gidiyor. Dahada geri gidersen S.S.C.B dağılmasına kadar! Ukrayna üzerinden sıkıştırılan Rusya ise karşılığı sınırlarının çok uzağındaki jeopolitik olarak kritik coğrafyalarda veriyor. (Rusya buralara fiziken uzak olsada liderler genelde marxcı ve Engelsci yani sosyalist) Uluslararası dengeleri kökünden sarsan savaş domino etkisi yaratırken, savaş kum fırtınası gibi gözleri kamaştırarak genişliyor. (3. Dünya savaşı çoktan çıktı. Haberiniz olsun). Batı Afrika’yı da sarsan Sahel Bölgesi Rusya-Batı hesaplaşmasının en sıcak sahalarından biri olarak karışımıza çıkıyor.

Herkes elindeki kartları açıyor, masadan kalkarken kimse hesabı nasıl ödeyeceğini düşünmüyor. Bu hayatta en değerli şey koltuk…! Yarın, öbür gün Tacikistan, Kırgızistan, Gürcistan, teker teker saymayayım tancılar diyelim, oralarda karışacak Kırgızistan en uygun yer çünkü devamlı bizden ve batıdan silah alıyor…Diğerleri şimdilik ruscu..!

Peki bu masada ne ödenerek kalkılıyor? Değersiz üç, beş Afrikalı insan kanı! Dünya buna alıştırıldı…  Ve alıştı Ortadoğuda…
Burda anlayacağımız. Rusya bedel ödeyecekse emin olun, bedelde ödetecektir.! Batının dışlayarak Rusya’ya yakınlaşmasını istediği Türkiye bu fırsatı kaçırmayacak batının raf ömrü bitmiş, dolmak üzere olan silahlarının elbette sonu geleceğini geçmişte olduğu gibi yarında masaya oturacağını biliyor! Ama bu sefer kovulan, dışlanan, çağrılan Türkiye değil, Davet edilen önünde çeket iliklenen Türkiye olacağından eminim.! Çünkü denge politikası bizim işimiz.!

Yoksa bu zihniyete kalsa adlarının ne olduğu önemli değil Hans olmuş, Vladimir olmuş veya Darrell olmuş ellerindeki kan daha pırtılaşmadan taze kan arayan vampir nekrofililer için yer ve zaman fark etmiyor.
Afrika’daki halklarıda umarım domino etkisi ile bu sömürücülerden kurtulurlar ama kötünün iyi deyipte kendilerine başka bir sömürücü bulma gereksimi duymadan..

Velhasıl: Suriye’deki terör örgütlerinin isimleri önemli değil. Şimdi Kıbrıs az önce Ermenistan, İran, her daim hazır Yunanistan bahsetmeye gerek yok… Vekalet savaşları devam ediyor.
”Allah bizi savaş gibi bir imtihana sokmasın…”
Kısacası yay’ı çekene bakmaktan, okun nereye gittiğini görmüyoruz..

http://tvturk.net/

Bünyamin ERDEMİR

Haber : http://tvturk.net/