“Bağımsızlık benim karakterimdir”
Yurtta Sulh, Cihanda Sulh anlayışla barışa verdiği önemi vurgulayan büyük önder Mustafa Kemal Atatürk elbette onurlu bir barış ve onurlu bir duruştan bahsediyordu. “Bağımsızlık benim karakterimdir” diyen bir insandan da başka bir tavır beklenemezdi. Bakınız Atatürk Nutkunda tam bağımsızlık anlayışını nasıl ortaya koyuyor;
Haber giriş tarihi : 23-04-2024 | 11 : 30 08
Haber güncelleme tarihi : 23-04-2024 | 11 : 30 08
Değerli Basın Mensupları,
Yurtta Sulh, Cihanda Sulh anlayışla barışa verdiği önemi vurgulayan büyük önder Mustafa Kemal Atatürk elbette onurlu bir barış ve onurlu bir duruştan bahsediyordu. “Bağımsızlık benim karakterimdir” diyen bir insandan da başka bir tavır beklenemezdi. Bakınız Atatürk Nutkunda tam bağımsızlık anlayışını nasıl ortaya koyuyor;
"Tam Bağımsızlık, bizim bugün üzerimize aldığımız vazifenin temel ruhudur. Bu vazife, bütün millete ve tarihe karşı üstlenilmiştir. Bu vazifeyi yüklenirken, tatbik kabiliyeti hakkında şüphe yok ki çok düşündük. Fakat, netice olarak edindiğimiz görüş ve iman, bunda, muvaffak olabileceğimize dairdir. Biz, böyle işe başlamış adamlarız. Bizden evvelkilerin işledikleri hatalar yüzünden, milletimiz sözde mevcut zannolunan bağımsızlığında kayıtlı bulunuyordu. Şimdiye kadar Türkiye'yi, medeniyet dünyasında kusurlu gösteren neler düşünülebilirse hep bu hatadan ve bu hataya uymadan doğmaktadır. Bu hataya uyma neticesi, mutlaka, memleket ve milletin bütün haysiyetinden ve bütün yaşama kabiliyetinden soyunma ve uzaklaşmasını gerektirebilir. Biz, yaşamak isteyen, haysiyet ve şerefiyle yaşamak isteyen bir milletiz. Bir hataya uyma yüzünden bu özelliklerden mahrum kalmaya tahammül edemeyiz. Bilgin, cahil, istisnasız bütün millet fertleri, belki içinde bulundukları güçlükleri tamamen anlamaksızın, bugün yalnız bir nokta etrafında toplanmış ve fakat sonuna kadar kanını akıtmaya karar vermiştir. O nokta, tam bağımsızlığımızın temini ve devam ettirilmesidir.
Tam bağımsızlık denildiği zaman, elbette siyasî, malî, iktisadî, adlî, askerî, kültürel ve benzeri her hususta tam bağımsızlık ve tam serbestlik demektir. Bu saydıklarımın herhangi birinde bağımsızlıktan mahrumiyet, millet ve memleketin gerçek mânasıyla bütün bağımsızlığından mahrumiyeti demektir. Biz, bunu temin etmeden barış ve sükûna erişeceğimiz inancında değiliz."
1921 (Nutuk II, s. 623-624)
“Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir” diyerek bu millete hiçbir imparatorun, hiçbir padişahın, hiçbir kişi veya zümrenin hükmedemeyeceğini net bir biçimde ortaya koymuştur Mustafa Kemal Atatürk. Bu anlayışla Türkiye Cumhuriyeti’ne doğru adım adım giderken egemenliği milletine teslim etmiş ve 23 Nisan 1920 de Türkiye Büyük Millet Meclisini açarak ülkenin kurtuluşa giden sürecine, yine milletin temsilcileri ile birlikte karar vermiştir.
23 Nisan Türkiye milli tarihinin başlangıcı ve yeni bir dönüm noktasıdır. Bütün bir düşmanlık dünyasına karşı ayağa Kalkan Türk Milletinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni meydana getirme hususunda gösterdiği çabayı ifade etmektedir.
Aziz milletimizin yokluklar ve güçlükler içerisinde İstiklal mücadelesinde gösterdiği azim ve kararlılık bugün daha çağdaş bir Türkiye için ortaya koyduğumuz çabanın da ilham kaynağıdır. Geleceğimizin teminatı küçük hanımlar küçük Beyler sizler geleceğimizi aydınlatan birer yıldızlarsınız biz büyüklerin görevi; Sizlere ilim ve irfanı müspet fikirlerini vererek aydınlığa sizlerle birlikte kavuşmaktır.
23 Nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramınız kutlu olsun.
Ali KOCAMANOĞLU
Kdz.Ereğli CHP İlçe Başkanı
Haber :